"الطنين" - Traduction Arabe en Turc

    • uğultu
        
    • çınlama
        
    • uğultuyu
        
    • vızıltıyı
        
    • çınlıyor
        
    • Tinnitus
        
    • vızıltıdan
        
    • vızıldama
        
    • çınlaması
        
    Beynimde bir uğultu başlıyor sanki. Sonra büyüyor ve bu uğultu açık bir yola dönüşüyor sanki. Onu sonsuza dek sürebilirim TED يبدأ الطنين في عقلي، ومن ثم يكبر ويكبر حتى يصبح كصوت الشارع المفتوح. والذي أستطيع القيادة فيه الى الأبد.
    Bu uğultu eylem ve aktivite. Bu uğultu bir bağımlılık. TED هذا الطنين هو عمل ونشاط. هذا الطنين هو دواء .
    Bu uğultu bir müzik. Bu uğultu bir ışık ve hava. TED هذا الطنين هو موسيقى، هذا الطنين هو ضوء وهواء.
    Bazen başının döndüğünü söylemiştin. çınlama veya vızıItı da hissediyor musun? Evet. Open Subtitles كان لديك بعض نوبات الدوار ماذا عن الطنين والرنين؟
    ve birçok kişiye uğultuyu açıklamaya çalıştığımda, onlara yazmak hakkında konuştuğumu varsayarlar. Yazmanın bana keyif verdiğini sananlar var. TED وعندما أحاول تفسير الطنين للكثير من الناس، يعتقدون انني أتحدث عن الكتابة والتأليف، وأن كتاباتي تجلب لي السعادة.
    Şu vızıltıyı. Open Subtitles ذلك الطنين.
    Bu uğultu Tanrı’nın kulaklarıma doğrudan fısıldamasıdır. TED هذا الطنين هو صوت الاله وهو يهمس في أذني.
    İnşa ettiğim ulus, koştuğum maraton, askerler, tuval, yüksek nota ve uğultu. uğultu, uğultu, TED الأمة التي أقوم ببنائها والماراثون الذي أقوم بركضه الجنود، اللوحة القماشية النغمات العالية، الطنين الطنين، الطنين.
    uğultu yaşam heyecanından doğan bir elektriktir. TED الطنين هو الكهرباء المولدة من الاستمتاع في الحياة.
    Gerçek uğultu tarihi bakışı yok sayar, ve atmosferdeki cesaret, beklentiler ve baskı. TED الطنين الحقيقي هو اهمال التحديق في الماضي، وكل المشاريع، وكل التوقعات والضغوطات.
    Ben o uğultu değildim, uğultu ben değil, artık değil. TED اذ أنني لست ذلك الطنين. وذلك الطنين ليس أنا، ليس بعد الآن.
    Sanırım bütün bunların füj hastalığım ve uğultu sesleri ile bir ilgisi var. Open Subtitles أعتقد أنه له علاقة بحالات شرودي ، وصوت الطنين
    Bir şey oldu. Elimizde gözler ve uğultu var. Open Subtitles حسنًا, شيئٌ ما حدث لدينا العينان و الطنين
    "Josh' un kulağıma vurduğu yerdeki çınlama hariç iyi sayılırım." Open Subtitles باستثناء ذلك الطنين في أذني بسبب ضربة جوش ، فقد شعرت بأنني بخير
    Aniden dilim şişmeye başlayınca kulaklarımda bir çınlama. Open Subtitles كان لدي ذلك الطنين في أذني عندها فجأة بدأ لساني بالإنتفاخ
    Ancak şunu iyi biliyorum, başarısızlık için yaratılmadım. Şunu da iyi biliyorum, bu uğultuyu seviyorum TED أعلم انني لم أخلق للفشل، وأعلم أيضاً أنني أحب الطنين.
    Ama şimdi, uğultuyu beğeniyorum, fakat o uğultuyu sevmiyorum. TED ولكن الآن، أحب ذلك الطنين، ولكنني لا أعشق ذلك الطنين.
    Kulaklarım çınlıyor. Şimdi geçer ve yarın tekrar başlar. Open Subtitles إنّه الطنين بأذني, سوف يتوقّف وتعود لطبيعتها.
    Tinnitus hastalığına yakalandı. Kulak çınlaması. Baya kötü. Open Subtitles يعاني من مشكلة الطنين, ذاك الصوت بأذنه, شيء جدّ فضيع.
    Sonunda Natesville izini kimsenin süremediği garip vızıltıdan farklı bir şeyle bilinecek. Open Subtitles ناشفيل وأخيراً ناشفيل ستكون معروفة بشيئاً آخر سوي لكونها البلدة مع الطنين الغريب الذي لا يستطيع أيَّ أحد تعقبه
    Yemek odasında vızıldama sesini duyduğumuzda "o olamaz" demiştiniz. Open Subtitles لكن عندما سمعتِ ذلك الطنين في غرفة الطعام قلتِ : لا يمكن
    Ama kulaklarımın çınlaması sonunda durdu. Düşündüm de biraz oyalanabilirim. Open Subtitles توقفت آذاني عن الطنين مؤخراً ظننت أنه يمكنني الانشغال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus