Yemek yaparken, iyi bir Yemek için iyi malzeme gerekir. | TED | تحتاج في الطهو إلى مكونات وعناصر جيدة لطهي طعاماً جيداً. |
Anne, ben de Yemek pişirmeyi biliyor. Beni bu konuda söylemek ister misiniz? | Open Subtitles | أنا أعرف كيفية الطهو أيضا يا أمي هل تريدين مني إخبارك به ؟ |
Ben dünyaca ünlü biri tarafından verilecek Yemek yapma derslerinden bahsediyorum. | Open Subtitles | انا اتحدث عن صف لمهارات الطهو ستقدمه طاهية من الدرجة الاولى |
Zaten bana göre Aşçılık ciddi bir iştir. Ayrıca herkesin Yemek yapabileceğine de inanmıyorum. | Open Subtitles | من ناحيتي, فانا اخذ الطهو على محمل الجد ولا, لا اظن ان الجميع يمكنه الطهو |
Teşekkür ederim. Aşçılık hakkındaki tavsiyelerin için. | Open Subtitles | نعم, بالمناسبة, شكرا لكل هذه النصائح عن الطهو |
Dinle, buranın çok iyi bir yer olmadığını biliyorum, ama yeni duvar kağıtları ve masa örtüleri ve gerçekten Yemek yapabilen bir aşçı ile, burayı adam edebiliriz. | Open Subtitles | إسمعي , أعرف ان هذا المكان مٌزري لكن مع بعض ورق الحائط ومفارش الطاولات وطاهي يستطيع حقاً الطهو |
Yemek pişirmek, temizlemek ya da birlikte olmak dışında biz bayanlara ihtiyaç duymak nasıl hissettiriyor? | Open Subtitles | ما شعورك و أنتَ تحتاجنا نحنُ الفتيات في أمورٍ تتعدى الطهو و التنظيف و الجماع؟ |
Araba tamir etmeye devam etmem lazımdı. Yemek pişirmeye başlamamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أواصل إصلاح السيارات لم يكن يجب أن أبدأ الطهو |
Ben hep böyle, çok kişiye göre Yemek yaparım, çünkü Yemek yapmayı büyük bir restoranda öğrendim. | Open Subtitles | دائمًا ما أطهو وجبات كبيرّة، لأنني تعلمتُ الطهو بمطعم كبير. |
Yemek yapabilen erkekler bütün kızları elde edebilir. | Open Subtitles | لا بدّ وأنّ الشبّان الماهرين في الطهو يظفرون بكل الفتيات. |
Çılgın bir bayan, zengin, Yemek yapmayı seviyor, düzüşmeyi seviyor. | Open Subtitles | أنثى طائشة، غنيّة، تُحب الطهو تُحب المُضاجعة |
Fransız Yemek kültüründeki göz kamaştıran başarısını diğer rakipleri de takdir etmektedir. | Open Subtitles | ونكهته التي تعتبر في قمة الطهو الفرنسي جعلت منافسينه يحسدونه |
- Sürekli Yemek kanalları izliyor. - Çok isterdim ama gelemem. | Open Subtitles | ـ إنها تتابع قنوات الطهو ـ كنت أود ، لكنني لا أستطيع |
- Sürekli Yemek kanalları izliyor. - Çok isterdim ama gelemem. | Open Subtitles | ـ إنها تتابع قنوات الطهو ـ كنت أود ، لكنني لا أستطيع |
Harika bir Yemek yapmak için taze malzemenin yanında çok güzel bir sosla karıştırmamız gerek. | Open Subtitles | اختر الطازجة منها ليكون الطهو لذيذ تحتاج لجه كبير للتمكن من خلطها |
Aşçılık sanatında çorbayı baharatsız yapmanın yolu var. | Open Subtitles | انة فن الطهو هناك طريقة واحد بدون استخدام التوابل |
Lütfen ama, sadece birkaç Aşçılık blogu okuyordum ve biraz meraklandım ve güzel gözüken ne varsa yapayım dedim. | Open Subtitles | كفاكِ. كنتُ أقرأ بعض مدوّنات الطهو فتحمّستُ و قرّرتُ إلقاء كلّ ما بدا ظريفاً. |
Aşçılık okulundaki zaman dışında tüm gün sahilde oturdu. | Open Subtitles | بإستثناء أيام جلسات تعليم الطهو يجلس كل يوم على الشاطىء |
En yeni Aşçılık marifetlerim, yeni menümle ilk kez açığa çıkıyor.. | Open Subtitles | إنجازي الجديد في الطهو على وشك الظهور على قائمة الطعام الجديدة خاصتي |
Yalnız da yapmam. Herhangi bir iyi aşçı size Yemek yapmanın ekip işi olduğunu söyler. | Open Subtitles | ولا افعل هذا وحدي اي طاه جيد سيقول لكن ان الطهو رياضة جماعية |
Maalesef ki yemeğin tadını mahvediyor. Birlikte pişirmek zor. | Open Subtitles | صحيح، لكن للأسف إنه يفسد الطعم لذلك من الصعب الطهو به |
Soteye birazcık yağ ekleyin ve orta ateşte yağ ile beraber pişirmeye başlayın. | Open Subtitles | ... عليك وضع القليل من زيت الزيتون ... على مقلاة غير لاصقـة و تريد الطهو مع زيت الزيتون في درجـة حرارة متوسطـة |