Herneyse - Seni bir aşçılık kursuna göndermeye yetecek. | Open Subtitles | على أى حال , سيكون كافيا لارسالك الى دورة تدريبية لتعليم الطهى |
Shang ve Chau Hanedanları'nın en iyi ustaları, aşçılık sanatı ve felsefesiyle bütünleşmişler. | Open Subtitles | افل طهاة من اسلالة الحاكمة تشينج و تشانج لقد تميزوا فى فنون الطهى مع الفلسفة |
Bu elit bir aşçılık yarışması, Fear Factor değil. | Open Subtitles | هذة مسابقة الطهى الافضل , ليست , فِيير فاكتور |
Mutfak sanatları olmadan gerçeklerin baştan savmalığının çekilemeyeceği söylenir. | Open Subtitles | ذات وقت محدد لتكمل يقال أنه بدون فن الطهى خشونة الحقيقة لن تحتمل |
Şey, iki porsiyon iyi pişmiş biftek istemiştiniz ve pişirmek genellikle biraz zaman alır. | Open Subtitles | حسناً ,لقد طلبت قطعتان لحم محمر وهى دائماً تأخذ بعض الوقت فى الطهى |
Hiç sorun değil. Zor şeyler de pişirmeyi severim ama bir kuralım var. | Open Subtitles | لاأمانعفى ذلكياعزيزتى، أفضل الطهى الثقيل |
Elit aşçılık yarışmasında yarı finale kaldın. | Open Subtitles | لقد وصلتى الى ربع النهائى من مسابقة الطهى الافضل |
Evet, aşçılık dünyasının bir parça erkekler kulübü olabileceğini duymuştum. | Open Subtitles | نعم , انا اسمع ان عالم الطهى هو نوعاً ما نادى للفتيان |
aşçılık okuluna gelmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد أنهيت دراستى فى مدرسه الطهى |
Yayındaki en yüksek reytingli aşçılık yarış programı biziz onun için rakiplerimizden herhangi birisi bizi sabote etmeye çalışmış olabilir. | Open Subtitles | نعم , حسناً , نحن مسابقة الطهى و العرض الاعلى تقييماً على شاشة التلفاز , لذا اياً من منافسينا يمكن ان يقوم بحيلة مثل هذة ليقوم بتخريب العرض |
Amerika aşçılık Enstitüsü'nden ders almıştım. | Open Subtitles | انا اخذت كورسات فى معهد الطهى الامريكى |
Bana, Yoon'un aşçılık okuluna gittiğini ve gün boyunca sahilde oturduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | .. أتُخبريننى أنـ يون) يذهب الى مدرسه الطهى) و يجلس على الشاطىء طوال اليوم |
Düşünüyordum da bu aşçılık olayı... | Open Subtitles | كنت أفكر .. مواد الطهى هذه |
aşçılık eğitimi için yurtdışına gitmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تدرسى الطهى فى الخارج |
Genelde aşçılık geçmişlerini teyit etmek içinmiş. | Open Subtitles | بالاساس للتحقق من تاريخ الطهى |
Şefinin Mutfak raporuna göre saat konusunda haklıymış. | Open Subtitles | تقرير مشرف الطهى الخاصّ بها... يقول أنها جاءت فى الوقت المحدد |
İyileşme sürecini başlatmak için fazla pişmiş bir pastadan daha iyisinin olmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | انا اكتشفت ان لاشى مثل مكرونه شديده الطهى لبدء عمليه الشفاء |
Yemek pişirmek için alışveriş yaptığımı görmüyor musun? | Open Subtitles | إنى على وشك الطهى. ألا يمكنك أن ترى أننى كنت فى متجر البقالة؟ |
Biraz olsun yemek pişirmeyi öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت قليلاً عن الطهى |
Burada yemek yapmayı biliyorlarmış. Yemek gerçekten nefisti. | Open Subtitles | إنهم يجيدون الطهى هنا فالطعام كان شهيا ً |