| Kimse yağmur çamur varken çukur kazmaya kalkmaz. | Open Subtitles | لا أحد سَيَحْفرُ حفرةً في الطينِ والمطرِ. |
| Sana kalsa gün boyu mağarada kalıp çamur keklerinde sana yardım etmesini tercih edersin. | Open Subtitles | أنت بالأحرى هو نايم حول الكهفِ طِوال النهار بيسَاعَدَك بكتل الطينِ ؟ |
| Hey, Kraliyet habercisine çamur atamazsınız. | Open Subtitles | يا، أنت لا تَستطيعُ رَمي الطينِ في رسول ملكي. |
| çamura düşüp, ardından kafana demir bir çizme yemek nasıl bir şey haberin var mı? | Open Subtitles | تَعْرفُ مثل هذه الامور كالسُقُوط في الطينِ و ركل في الرأسِ بحذاء حديديِ؟ بالطبع لا. |
| çamura düşmüş gibi. | Open Subtitles | مثل أنك لَمْ تَسْقطْ في الطينِ. |
| Bu kızıl çeltik kargaları besleyici çamurun içinde zengin besin kaynağı bulabilen hayvanlar arasındadır. | Open Subtitles | هذه آباء المنجلِ القرمزي المبهر بين الحيواناتِ التي تَجِدُ تجهيز غني مِنْ الغذاءِ في الطينِ المغذّيِ. |
| Çamurda ölü takliti yapmakdan başka bir çaremiz yoktu. | Open Subtitles | معملناش حاجة غير اننا مثلنا اننا اموات في الطينِ. |
| Bu çamur deliğini kim yaptı? | Open Subtitles | حيث عَمِلتْ هذه فتحةِ الطينِ يَجيءُ حتى مِنْ؟ |
| Adanın geriye kalan tüm kısımları 10 metrelik çamur ve külün altında kaldı. | Open Subtitles | كُلّ هذه الأجزاءِ اليسرى للجزيرةِ إبتلعتْ في الطينِ و الرماد يصل إلى عمقِ 10 أمتارٍ. |
| Şaibeli birinin tanıklığıyla saygın bir adama çamur atılıyor. | Open Subtitles | نحن نلوث سمعة رجلاً فى الطينِ... ... الاستنادعلىالشهادةِ أقل مِنْ الشاهد الموثوقِ. |
| Üzerinden geçildikten sonra, santim santim sürünmüş... çamur ve çöplerin içinden, yardım istemeye çalışmış. | Open Subtitles | بعد هو دُهِسَ، غَصَّ بوصةً بالبوصةِ... خلال الطينِ والقمامةِ يُحاولُ الحُصُول على مساعدة. |
| Adrian Monk çamur ve çöplerin üzerinde sürünmektense ölür. | Open Subtitles | أدريان Monk يَمُوتُ قبل هو يَزْحفُ خلال الطينِ والقمامةِ. |
| Şaibeli birinin tanıklığıyla saygın bir adama çamur atılıyor. | Open Subtitles | نحن نلوث سمعة رجلاً فى الطينِ... ... الاستنادعلىالشهادةِ أقل مِنْ الشاهد الموثوقِ. |
| Botlarındaki çamurla Volkswagen'in lastiğindeki çamur birbirini tutuyor. | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ على الطينِ على جزمِه تلك المبارياتِ الطين على إطاراتِ Volkswagen. |
| çamur içerisinde uykusuz geçen geceler. | Open Subtitles | الليالي المُؤرقة في الطينِ. |
| Balık dahi çamurun içinde bulunan ve diyatom adı verilen minik bitkilerle beslenirler. | Open Subtitles | حتى غذاء السمكِ في الطينِ على نباتاتِ صغيرة جداً تسمى داياتومز. |
| Onu çamurun içinden ne kadar uzağa çektiğini izliyorlar. | Open Subtitles | إلى a جرّار ويَرى كَمْ بعيداً هم يُمْكِنُ أَنْ يَسْحبوه خلال الطينِ. |