"الطّريقة الوحيدة" - Traduction Arabe en Turc

    • tek yolu
        
    • ancak
        
    Ne yazık ki bunu yapmanın tek yolu geçmişimdeki hatalarımı kabul etmek. Open Subtitles للأسفِ، الطّريقة الوحيدة التي تمكّنني من فعل ذلك هي بالافصاح عن ماضيّ.
    Ne yazık ki bunu yapmanın tek yolu.. ...geçmişimdeki hatalarımı kabul etmek. Open Subtitles للأسفِ، الطّريقة الوحيدة التي تمكّنني من فعل ذلك هي بالافصاح عن ماضيّ.
    Ne yazık ki bunu yapmanın tek yolu geçmişimdeki hatalarımı kabul etmek. Open Subtitles للأسفِ، الطّريقة الوحيدة التي تمكّنني من فعل ذلك هي بالافصاح عن ماضيّ.
    Bu kadar kesin olmanın tek yolu, devasa çapta kanun dışı bir gözetim sayesinde olur. Open Subtitles ستّةُ تقاريرٍ لستِّ هجماتٍ. الطّريقة الوحيدة كي تكون بتلك الدّقة هي عن طريق المُراقبة الغير شرعيّة على مستوًى واسعٍ.
    O sırada da, yaşlı mafya babalarını ancak bizimle çalışırlarsa hayatta kalacaklarına ikna etmem gerekecek. Destek için teşekkürler. Open Subtitles في الوقتِ الحاضر، أحتاج بأن أُقنع رؤساء العصابةِ الهرمين هؤلاء بأنّ الطّريقة الوحيدة للبقاءِ أحياءً هي العمل معنا.
    Dört tane kadını birden ancak yamyam olurlarsa tatmin edebilirsin. Open Subtitles من فضلك، الطّريقة الوحيدة لإرضاء أربع نساءٍ هي إن كانت من آكلات لحوم البشر.
    Adamlarını geri çekmenin tek yolu, onları kimin tuttuğunu bulmaktır. Open Subtitles الطّريقة الوحيدة للتوقّف عن اِنتقادهم هي معرفة من عيّنهم.
    İşin aslını öğrenmemizin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطّريقة الوحيدة التي سنعلمها يقينًا.
    Belki zekam biraz gerileyecek ama şu anki halime tutunabilmemin tek yolu bu. Open Subtitles لربّما سيتضاءل ذكائي قليلًا، لكنّها الطّريقة الوحيدة للإبقاء على الرّجل الذي أصبحتُه.
    Onu aramızda bir ilişki olmadığına ikna etmenin tek yolu ona çıkma teklif etmen. Open Subtitles الطّريقة الوحيدة لاقناعها أننا لا نتواعد هي تطلبها للخروج معك.
    O işin üstesinden gelmenin tek yolu sürekli seni düşünmemdi. Open Subtitles الطّريقة الوحيدة الّتي جعلتني أنجح في تجاوزها كانت بـ التفكير فيكِ.
    Bu baskı makinesi onlarla temasa geçebilmemin tek yolu. Open Subtitles المطبعة هي الطّريقة الوحيدة التي تُمكّنني بأن أبقى على إتّصالٍ بِهِم
    Bu hastayı kurtarmanın tek yolu karaciğer nakli. Open Subtitles الزراعة هي الطّريقة الوحيدة لإنقاذ هذا الشّخص.
    Kendi kanı tek yolun bu olduğunu anlamıştı. Neyin tek yolu? Open Subtitles -مَن هُما مِن دمائها علما أنّ تلك هي الطّريقة الوحيدة .
    - Hala öylesin Karamsar sirin, ölmemizin tek yolu Sirine'nin Gargamel'e formülü vermesi. Open Subtitles (متذمّر) الطّريقة الوحيدة لكي ننقرض هي أن تعطي سنفورة الوصفة السرّية ل(شرشبيل)
    Yönetim biçiminde hemfikir değilim, Gaius, ancak onunla anlaşmak hedeflerimize ulaşmanın tek yolu olabilir. Open Subtitles لستُ أوافق على نظامه يا (جايوس)، لكن التّعامل معه -لربّما يكون الطّريقة الوحيدة للوصول إلى غاياتنا .
    Hatalarımızdan ancak acı çekersek.. ..ders alırız. Ve muhtemelen bir dişimizi kaybedersek. Open Subtitles الطّريقة الوحيدة التّي سيفهم بها هي، إمّا الألم والمعاناة أو فقدان أحد أسنانه.
    ancak uyursan iyileşirsin. Open Subtitles النوم هو الطّريقة الوحيدة لتتعافي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus