Ve en önemlisi yeryüzünün eski uygarlıklarının, Karanlık ve gizemlerle dolu geçmişi. | Open Subtitles | و أصبحت أعظم وأقدم حضارات الأرض أشياء من الظلام و الغموض |
Bu konu üzerinde öyle bir Karanlık ve gizem var ki... | TED | هناك الكثير من الظلام و السرية حولها. |
Karanlık ve paha biçilemez vakitlerde bizi bir arada tutan... | Open Subtitles | التي جمعتنا , في ساعات الظلام و الذهب |
karanlıkta bu evin ışıklarını gördüm ve buraya ulaşana kadar koşmaya devam ettim. | Open Subtitles | رأيت أنوار ذلك البيت في الظلام و ظللت أجري حتى وصلت إلى هنا |
karanlıkta uyanıyorsun ve kuzuların çığlıklarını duyuyorsun? | Open Subtitles | ترين أنك تستيقظين فى الظلام و تسمعين صراخ الحملان |
Onun bir çocuk olduğunu , sadece karanlıktan korkduğunu kafasının karışık olduğunu. | Open Subtitles | قالوا انه مجرد طفل , انه فقط خائف من الظلام , و انه مشوش فقط. |
Karanlık ve kayıtsızlığın dipsiz kuyusunu gördüm. | Open Subtitles | حفرة بلا قاعٍ من الظلام و العدم |
Karanlık ve aydınlık. | Open Subtitles | بينكلامن "الظلام"و" النور" و نحن سوف نضع حد لذلك. |
Yani elimizde Karanlık ve aydınlık var. | Open Subtitles | أعني .. إسمع, لدينا الظلام و النور |
Baş melekler, Leviathanlar, Karanlık ve şimdi ihtiyar artık yettiğine karar verdi. | Open Subtitles | "الملائكة الساميين و مخلوقات "الليفايثين" و "الظلام .. و الآن, حسنًا قرر الرؤساء أن هذا يكفي |
Piccolo adında bir savaş lordu yıldızların ötesinden gelerek huzurlu dünyamıza Karanlık ve kaos getirdi. | Open Subtitles | . سيد الحرب اللورد "بيكولو" أتى من وراء النجوم و أحضر معه الظلام و ... الفوضى إلى كوكبنا المسالم |
Karanlık ve aydınlık. | Open Subtitles | الظلام و الضوء. |
Karanlık ve sessizlik. | Open Subtitles | الظلام و الصمت |
Her iki dünyada birden olmak -- karanlıkta ve aydınlıkta -- ama hiçbirine ait olmamak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | كيف تشعر و أنت موجود في كلا العالمين الظلام و النور وأنت لا تنتمي لاي منهم؟ |
karanlıkta yatak odanıza çıkan merdivenleri tırmanırken fazladan bir basamak daha olduğunu düşünmek gibi. | Open Subtitles | أنه مثل الصعود لغرفتك فى الظلام و تظن أنه هناك خطوة واحدة فقط وتصل |
karanlıkta yatak odanıza çıkan merdivenleri tırmanırken fazladan bir basamak daha olduğunu düşünmek gibi. | Open Subtitles | بينما أنت ذاهب لغرفتك فى الظلام و تعتقد أنك وصلت |
karanlıktan korkuyor. Kendi dükknında kalmak istemedi. | Open Subtitles | انه خائف من الظلام و لم يكن يريد ان يبقى فى المحل بمفرده |
Beşi de çemberin içinde, birini karanlıktan çıkarmak için geldiler; hala yaşayan birini. | Open Subtitles | هنا بين الخمس اللواتي يشكلون الدائرة لتحرير واحدة قابعة في الظلام و ما تزال حية |