Ama bu işlere iyice dalınca bir de baktım ki... antropoloji ve psişik olaylar hakkındaki bilgilerim... beni çok pratik bir alana sürüklemiş. | Open Subtitles | لكنه لم يخطر لي حتى أنا علقت بأن معرفتي المشتركة بعلم الأجناس البشرية و الظواهر الروحية خدعني إلى الشيء عملي جداً |
Odada kaç kez tuhaf olaylar yaşandı? | Open Subtitles | حسنا كم من الظواهر قمت بتسجيلها فى الغرفة؟ |
Psişik fenomen, E.S.P., rüyalar, halüsülasyonlar. | Open Subtitles | الظواهر الخارقه للطبيعه, الاْحلام, الرؤيه |
Hayatınız boyunca, gündelik olayların fiziğine ilişkin gözlemler yaparsınız. | TED | فقد كنت تلاحظ فيزياء الظواهر اليومية طوال حياتك. |
Sivil dinin kutsallığı ilahilik veya doğaüstü ile alakalı değildir. | TED | ولا تتمثل قدسية الدين المدني بالألوهية أو الظواهر الخارقة للطبيعة. |
Livingston cinayetlerinin üstünden 20 yılı aşkın süre geçmesine rağmen bu cinayetlerde bazı evler bu olaylarda paranormal roller oynadı. | Open Subtitles | بعد مضي أكثر من عشرين عاماً على مقتل مارثا ليفينغستون توصلوا إلى أنه بعض الظواهر الخارقة ساهمت في تلك الجرائم |
Bu tarz fenomenlerle ilgili hikayeler, incile dayanır. | Open Subtitles | قصص عن الظواهر النادرة تعود إلى الأنجيل في الواقع |
Bu ilk kez yaptığımız Supernatural Buluşması. | Open Subtitles | إنه مؤتمر الظواهر الخارقة الأوّل من نوعه على الإطلاق |
Clementine'in esas ilgisi ve odaklandığı konu açıklanamayan fenomenleri araştırıp izini sürmekti. | Open Subtitles | اهتمام كليمنتاين المستمر وتركيزها الأساسي كان تتبع وفحص الظواهر التي تدحض المنطق |
Bana isimlerinizi veren kişi, açıklanamayan olaylar konusunda uzman olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | لكن الشخص الذي أعطتني أسماءكما قال لي أنكما خبيران في الظواهر الغريبة |
Belki de bu çocuk sadece insandaki potansiyel için değil tüm açıklanamayan paranormal olaylar için de bir anahtardır. | Open Subtitles | هذا الصبيّ ربما كان المفتاح, ليس فقط للتطوّر البشري, بل لكل الظواهر الخارقة الغير مُفسّرة الروحيّة.. |
Anlamadığımız dinamik bir dizi olaylar vardı. | Open Subtitles | وكان هناك بعض الظواهر الديناميكية التى لم نفهمها |
Bu tür bir fenomen yalnızca doğal olarak oluşabilir. | Open Subtitles | هذا النوع من الظواهر لايحدث إلا طبيعياً |
Ya da, insanların satın alma alışkanlıklarını gözlemleyebilir ve bu tür olayların insan topluluklarında nasıl yayıldığını izleyebiliriz. | TED | أو مرة أخرى، يمكننا مراقبة سلوكيات الشراء لدى الناس و مشاهدة كيف لهذه الأنواع من الظواهر أن تنتشر داخل الناس |
Savaşçı biri ve doğaüstü yaratık uzmanı. | Open Subtitles | أنه متخصص في القضاء على كل الظواهر الخارقة |
Esrarengiz ve açıklaması olmayan fenomenlerle ilgili. | Open Subtitles | إنه يتحدث عن الظواهر الغامضة التي لا تفسير لها |
Bu ilk Supernatural Buluşması'na hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم بمؤتمر الظواهر الخارقة السنوي الأوّل |
Bütün fenomenleri araştırmaya başladık. | TED | وقد بدأنا في إستكشاف كل أنواع الظواهر الأخرى. |
Tüm fenomenler için doğal açıklamalar aramanın bir yolu. | TED | انها طريقة للبحث عن تفسيرات طبيعية لجميع الظواهر. |
Bu fenomene Amerikalı bir aktörün adı verilmiş. | Open Subtitles | أليس هذا مدهش؟ سميت هذه الظواهر عقب اسم الممثل الاميركي . |
Bak, veritabanımızı incelemeni ve bilim, biyoloji ya da açıklanamayan olaylarla eşleştirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تبحث في قاعدة البيانات، وتجمع أية حوادث متعلّقة بالعلم والبيولوجيا أو الظواهر الغريبة، |
İlginçtir ki, bu üç fenomenin hepsi birbiriyle bağlantılıdır. | TED | المثير للاهتمام هو أنّ تلك الظواهر الثلاثة مرتبطة ببعضها. |
Sanırım çok ilginç zamanlar bizi bekliyor, normal ötesi fenomenlerin var olduğunu ya da olmadığını çekmek falan. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر سيكون مثيراً لالتقاط أي شيء غير طبيعي لمعرفة هل تحدث الظواهر الخارقة أم لا |
Bütün doğa üstü olayları ve işaretleri bilir. | Open Subtitles | انه يعرف كل شىء عن الرموز و الظواهر الخارقة سيكون قادرا على اخبارك لو كان هناك رابط ما |
Astrofizikçiler olarak bu karmaşık fenomeni anlayabilmek için geliştirilmiş bilgisayar simülasyonlarına başvurmak zorundayız. | TED | هذا يعني أنه كفزيائيين فلكيين، علينا أن نعتمد على محاكاة حاسوبية متطورة لفهم هذه الظواهر المعقدة. |