Sence bu araç seni kötü şanslardan kurtarabilecek mi? | Open Subtitles | أتظن انك ستختبئ من حظك العاثر في قيادة سيارته؟ |
Güçlükler karşısında ya da güçlük söylentileri... kötü şans veya kaderin cilvesi karşısında... nasıl davrandığınızı öğreneceksiniz. | Open Subtitles | وكيف ستتعاملون مع المحن أو الشائعات حول المحن أو الحظ العاثر أو تبدل الحال |
Ona kendi parasıyla bir içki ısmarlarım ve bu kötü talihten bahsederiz. | Open Subtitles | أدعوه لشرابٍ مما دفعه لي وأجلسمعهلنتكلمعنالحظ العاثر. |
Gelini düğünden önce gelinlikle görmek kötü şanstır. | Open Subtitles | أمر جالب للحظ العاثر أن ترى العروس في ثوب الزفاف يوم الزفاف |
Ona rastlarsan çok kötü ve tuhaf olur, yoluna devam edersin. | Open Subtitles | إن حدث هذا فسيكون من حظنا العاثر امضى بطريقك كما اننى سأكون متواجدة لمساعدتك |
Ezici bozgun, faydasızlık ve kaderim olan kötü şanstan kurtulmak için umudu olmayan. | Open Subtitles | لا أمل بأن أرتاح من الهزيمة النكراء والعبث والحظ العاثر هو قدري |
Öylece oturup, ot içip kötü sanslarindan bahsedip dururlar. | Open Subtitles | يتحلّقون سوية و يتحجرّون و يتحدثون عن حظهم العاثر |
Benim bankamı seçmiş olmanız ne kötü bir şans, yoksa sen ve arkadaşların, bugün hayatınızın ... en kötü hatasını yapmak için iyi bir gün olduğunu mu düşündünüz? | Open Subtitles | هل هو مجرد حظك العاثر الذي جعلك تختار بنكي؟ أم أنك ورفاقك قررتم أن اليوم هو يوم جيد لإرتكاب أسوأ غلطة في حياتكم؟ |
Ayinini bozmak istemiyorum. kötü şans getirir. | Open Subtitles | لا أريد إفساد طقسكِ هذا يجلب الحظ العاثر |
Bazılarının kötü şansı diğerlerinin kaçmasını sağlıyor. | Open Subtitles | حظّ بعض الفراخ العاثر يسمح للبعض الآخر بالهروب |
Sen de ben de başka bir kötü şans istemeyiz. | Open Subtitles | آخر ما نحتاجه عقدة أخرى مِن الحظّ العاثر |
Kızımın kötü şansı hakkında dediklerimi hatırlıyor musun ? | Open Subtitles | تتذكر ماذا اخبرتك عن حظ ابنتي العاثر ؟ |
Daha kötü sallayamazdın. | Open Subtitles | وحظك العاثر جعلك تختار الأختيار الأسوأ |
Çaylak, kötü şansımız daha beter hale geldi. | Open Subtitles | أيّتها المبتدئة حظنا العاثر أصبح أسوأ. |
İyi, kötü kötü şans, iyi şans. | Open Subtitles | الخير , الشر الحظ العاثر والحظ الطيب |
kötü şans ya adamı mahveder ya da gerçekte olduğu kişiye dönüştürür. | Open Subtitles | "الحظّ العاثر أما أن يدمرك، أو يجعلك منّك رجلاً." |
"kötü talihiniz ya sizi mahveder ya da gerçekte nasıl bir adam olduğunuzu ortaya çıkarır." | Open Subtitles | "الحظّ العاثر أما أن يدمرك أو يجعلك منّك رجلاً حقيقياً." |
Sakın! Gaflete düşmüş olanlara kötü şans getirebilir. | Open Subtitles | ألا يجلب الحظ العاثر للجاهلين به |
Ve Mugs, başına gelen en kötü şans olduğuna ikna olmuştu. | Open Subtitles | و " موجس " كان مُقتنع بأن هذا كان حظه العاثر الأكبر الذي لم يُعاني منه من قبل |
kötü şans, Karen, yarışmalar böyle.. | Open Subtitles | يا لحظكِ العاثر يا (كارين). في المسابقة, تعلمين. |