"العالمَ" - Traduction Arabe en Turc

• dünyayı
• Dünya
• dünyanın
• dünyaya

Sadece biraz kafamı toplayıp, mantıklı düşünebileceğim ve dünyayı yeniden makul bir perspektife oturtabileceğim bir ana ihtiyacım vardı.
لإستجماع أفكاري وأكون منطقي ووَضعَ العالمَ وأعود لمنظور عقلاني

dünyayı kurtarmak için kullandığın muska, yüksek miktarlarda mistik enerjiye odaklanabilen bir çeşit trans-gerçeklik yükselteci;
الذي قَدْ يَكُون المفتاحَ، على إفتراض أنَّ التعويذة التي أستخدمتها أنقذت العالمَ كنوع من المضخم

Dışarıdaki dünyayı anlatan bir çok kitap okudum.
قَرأتُ الكثير مِنْ الكُتُبِ التي تصف العالمَ في الخارج.

Dünya çok hızlı dönüyor, Eddie.
إنّ العالمَ يُهرّعُ سريع جداً الآن، إدي.

Yıllarca, balinalardan çıkan yağla lambalar yandı, Dünya aydınlandı.
لسَنَواتِ، الحيتان التي قَتلوا جَعلتْ زَيّتْ لمَلْئ المصابيحِ الذي أضاءَ العالمَ.

Benim sevgili Bouboulina'm, düğünümüz muhteşem olacak... ihtişamından, dünyanın gözü kör olacak.
زفافنا، يا عزيزتي بوبولينا، ..سَيَكُونُ في منتهيالروعة. سَيَعمي العالمَ بالمجدِ.

dünyanın, değişeceğini sanmıyorum.
استمع انا لا اعتقد ان العالمَ يريد التغيير

Senin dünyayı ne kadar sevdiğinin ya da dünyanın seni ne kadar sevdiğinin önemi yoktur.
مهما كان كثير تَحبُّ العالمَ أَو كَمْ العالم يَحبُّك

Bu ekran karikatür dünyasıyla gerçek dünyayı birbirinden ayırıyor.
تَفْصلُ هذه الشاشةِ العالمَ الهزليَ مِنْ العالم الحقيقي

..o zaman biz onu dünyayı fethetmek için kullanabiliriz.
فرُبَّمَا يُمْكِنُ أَنْ نَستعملَه باحتلال العالمَ

İnşa ettiği dünyayı yıkmak yanlış olur bence.
ظننتُ من الخطأ أن ننزعَ العالمَ الذي خلقه.

dünyayı kocaman, geri döndürülemez bir kaosa sürükler.
سيحوّلون العالمَ إلى هُوّة مظلمَة لا يُمكن التعافِي منها

Bilimin ve hurafelerin el ele verdiği bir dünyayı tasavvur edebilecek özgür düşünceli birine benziyorsun.
إنك تبدو مفكراً حراً يتصور العالمَ مكاناً يخطِرُ فيه العلم والماورائيات مشابكين يداً بيد

Sana yardım ettim. Sana, senin ve bizim işimize yarayacak bir Dünya yaratmayı öğrettim.
علّمَتك كَيفَ تجْعلُ العالمَ يعملْ لَك،لنا.

Bütün Dünya kalıyor. Çünkü her madde zehir olabilir.
يَتْركُنا العالمَ لأن أيّ عنصر يُمكنُ أَنْ يَكُونَ سمّاً.

Sırf Dünya seninle birlikte gülsün istiyorsun diye sonsuz bir mükemmeliyetçilik uğraşısı olması gereken şeyin değerini düşürtmem.
أنا ما كُنْتُ ستُرخّصُ ماذا يجب أن يَكُونُ مسعى لانهائيُ مِنْ الكمالِ فقط لأن تُريدُ العالمَ للضِحْك مَعك اللّيلة.

Dünya damgalanmış bir çocuk için acımasız bir yer.
إنّ العالمَ مكان قاسي لطفل يعتبرهُ وصمة عار

Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ancak dünyanın sonu gelmeyecek.
أَكْرهُ أن أخَيب أملك، لكن العالمَ لا يَنتهي.

Harrington'lara damat olunca, dünyanın sahibi oldum sanmıştım.
عندما تَزوّجتُ إلى هارميغتون، إعتقدتُ بأنّني إمتلكتُ العالمَ.

Yani, bu adamın kafasında bir mermiyle dünyanın daha iyi şartlar altında olacağına inanmıyorsam...
لَكنِّي لدى إذن إذا كنت لا أَعتقدُ بأنّ العالمَ سيصبح أفضل حالاً برصاصة في رئسِ هذا الرجلِ

Demek istediğim keşke dünyaya tıpkı küçük bir çocukken baktığım gibi bakabilseydim.
أعني بأنّني تمنيتُ لو أستطيعُ أنْ أرى العالمَ مجدّداً بالطريقةِ التي كنتُ أراهُ بها حينما كنتُ طفلاً.