Şimdi size tavsiye etmek istediğim şu: bu örnekteki umut, İslam dünyasında, gerçek bir dönüm noktasındayız. | TED | الآن ما أريد إقتراحه لكم هو أن سبب التفاؤل في هذه الحالة أننا على حافة التحوّل الحقيقي في العالم الإسلامي. |
İslam dünyasında bilimin altın çağı yaşanıyordu. | Open Subtitles | كان العصر الذهبي للعلم في العالم الإسلامي |
Ortaçağ İslam dünyasında böyle bir fikrin vücut bulduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ مثل هذه الفكرة تشكّلت في العالم الإسلامي في القرون الوسطى إنها الفكرة التي لا يُعتبر معها كلّ شيء |
İslam dünyasının dışında, Hz. | Open Subtitles | خارج العالم الإسلامي تقريباً لا شيء معروف حول محمد |
Ancak İslam dünyasındaki tecrübelerim oldukça farklı. | TED | لكن تجربتي، في العالم الإسلامي مختلفة جداً. |
İsrail ve Amerika'nın Müslüman dünyasına savaş başlatma bahanesiydi. | Open Subtitles | العذر الأمريكي-الإسرائيلي لإطلاق حملة صليبية ضد العالم الإسلامي |
Ve anladım ki kendi ıstırabı içinde İslam Dünyası aslında yardım çağırıyordu. Biz neden dinlemiyorduk ? | TED | لقد فهمت بأنه خلال معانتهم، كانت العالم الإسلامي يصرخ. لماذا لم نكن نستمع؟ |
Ortaçağ İslam dünyasında meydana gelen bilimsel rönesansın hikâyesi benim için kişiseldir. | Open Subtitles | بالنسبة لي، قصّة النهضة العلمية التي حدثت في العالم الإسلامي في القرون الوسطى هي شخصيّة |
O zamana kadar sabun üretimi İslam dünyasında neredeyse sanayileşmişti. | Open Subtitles | بحلول ذلك الوقت، صُنع الصابون في العالم الإسلامي كان قد أصبح صناعة متكاملة |
Bugünün İslam dünyasında bile yaşlı bir kadının genç bir erkekle evlenmesi yadırganmaktadır. | Open Subtitles | حتى اليوم في العالم الإسلامي من غير العادي لسيده اكبر سناً الزواج من رجل أصغر منها |
Bu görüşe açısında olan insanlara göre (ve bu görüşe sahip olanlar, islam dünyasında çok kalabalık bir kitledir) ki bu insanlar, Bin Ladin in uygulamalarını kabullenmezler fakat, İslamın bir çozüm olduğunu kabul ederler. | TED | في محيط هؤلاء الناس أصحاب هذه النظرة، وهم عدد ضخم من الناس في العالم الإسلامي الذين يختلفون مع بن لادن وما فعله، لكنهم يتفقون على أن الإسلام هو الحل. |
Ortaçağ İslam dünyasında uygulamalı kimyaya önemli bir örnek sabun üretimidir. | Open Subtitles | مثال عظيم للكيمياء التطبيقية في العالم الإسلامي القديم هو صناعة الصابون هذه المادّة... |
İslam dünyasında bilimin altın çağı yaşanıyordu. | Open Subtitles | في العالم الإسلامي |
Tunus Monastır'da bir kitapçıda, İslam dünyasının genelinde çok popüler olan bir kitabın birçok kopyasını buldum. | Open Subtitles | "في مكتبة في "المنستير بـ"تونس"، وجدتُ نسخة من كتاب شعبي شهير متوافر في كافّة أنحاء العالم الإسلامي |
Ve bu İslam dünyasının geri kalanı için bir mesajdı. | Open Subtitles | وكانت هذه رسالة لبقية العالم الإسلامي |
Ortaçağ İslam dünyasındaki kimyayla ilgili çarpıcı olan şey, bu konu ile uğraşan el yazmalarının yorum gerektirmeyen aşırı sayısı. | Open Subtitles | المذهل حول الكيمياء في العالم الإسلامي القديم هو كمية المخطوطات المطلقة التي تتعامل مع الأمر |
Ama 8. ve 9. yüzyıllarda İslam dünyasındaki bilime ne olduğunun gerçek hikâyesinin, tek tek her hangi bir keşiften daha fazla şey söylediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لعمل الأطبّاء المسلمين لكن أعتقد أن القصّة الحقيقية لما حدث للعلم في العالم الإسلامي في القرنين الثامن والتاسع |
İsrail ve Amerika'nın Müslüman dünyasına savaş başlatma bahanesiydi. | Open Subtitles | العذر الأمريكي-الإسرائيلي لإطلاق حملة صليبية ضد العالم الإسلامي |
Tüm söylediğim, tüm Müslüman dünyasına karşı, dolu F-16'larla, tanklarla kelle savaşına başlamak isterdim. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو قبل أن أقوم بقيادة طائرة الـ(إف - 16) لأعلن الحرب على العالم الإسلامي |
1989'da, Salman Rüşdi tarafından yazılan bir roman İngiltere'de yayınlanınca, İslam Dünyası'nda şiddetli bir protesto akımı başlamıştır. | Open Subtitles | في 1989 عاصفة الإحتجاج العنيف إنفجرت عبر العالم الإسلامي وقتها رواية كتبها سلمان رشدي نُشرت في المملكة المتحدة |