Batı Dünyası küçük ailede uzun bir hayattır. | TED | العالم الغربي هو حياة اطول وعائلة اصغر. |
Mavi renkli eskiden gelişmekte olan ülkeler eski endüstrileşmiş Batı Dünyası ile karışıyorlar. | TED | والبلدان النامية سابقا, باللون الأزرق, تندمج مع العالم الغربي الصناعي |
"Çok kültürlü edebiyat" denilen ve Batı Dünyası dışından gelen bütün yazarların doluşturduğu bir sanatsal kategori var. | TED | هنالك تصنيف مبهم يُطلق عليه أدب التعددية الثقافية وفيه يُصنف المؤلفين من خارج العالم الغربي جميعهم تحت تبويب واحد. |
Ve aniden Batı dünyasının dünya üstündeki egemenliğinin artık sona erebileceğini fark ettim. | TED | و أيقنت أنه ربما العالم الغربي لن يستمر في السيطرة علي العالم للأبد. |
Kafein, Batı dünyasının çoğunda tercih edilen uyarıcıdır. | TED | والكافيين يمثل الخيار الأول للمنبهات في العالم الغربي. |
Başlangıç olarak şunu söylemeliyim ki Batı dünyasında bizler çok fazla et tüketiyoruz. | TED | الآن لأبدأ، أود أن أقول اننا تناول أيضا الكثير من اللحوم في العالم الغربي. |
Batı dünyasındaki bizlerin kim olduğumuzun ve neleri savunduğumuzun sınavı. | TED | امتحان لنا نحن في العالم الغربي لهويتنا ومبادئنا. |
Vahşi Batı Dünyası ziyaretinizden hoşlanacağınıza eminiz. | Open Subtitles | إننا متأكدون من أنك ستستمتع في إقامتك في العالم الغربي |
Ortada Almanların sonunda demokrasiyi kabullenmekten memnuniyet duyacakları ve onu, kendi yaşam biçimleri olarak görecekleri ve Batı Dünyası'nın bir parçası olacakları fikri güçleniyordu. | Open Subtitles | كان هنالك شعور متنامٍ أنّ الألمان بالنهاية سيقبلون الديموقراطية كطريقة لحياتهم وأن تكون جزءًا من العالم الغربي |
Buradan siktir olup, "Batı Dünyası"na git. | Open Subtitles | عليك أن تعطينا ظهرك وتعود الى العالم الغربي |
Batı Dünyası bir devrimin eşiğindeydi, kültürel bir devrimin. | Open Subtitles | كان العالم الغربي في قبضة ثورة، ثورة ثقافية. |
Batı Dünyası ajanlarının yarısını aşk tuzağına düşürmüş. | Open Subtitles | لقد أوقعت نصف عملاء العالم الغربي في شباكها. |
Ama bakın, öğretmenimin bana 1960'da bahsettiği dünya buydu. 1 milyar Batı Dünyası, yüksek oranda sağ kalan çocuklar, küçük aileler. Geriye kalanın hepsi, gelişmekte olan ülkelerin gökkuşağı, büyük aileler ve düşük oranda sağ kalan çocuklar. | TED | انظروا .. هذا هو العالم الذي اشارت اليه مدرستي آنذاك في عام 1960 مليار شخص في العالم الغربي بمعدل بقاء مرتفع .. واسر صغيرة وباقي الدول النامية - ذات الدوائر الملونة - بعائلات كبيرة وبمعدل بقاء منخفض |
Ve orada hasat ekip biçmeyi ve hayvanları evcilleştirmeyi öğrenirken, davranışlar değişti, ve Avrupa ve Batı dünyasının geri kalanına dalgalandı. | TED | وعندما بدؤوا بتعلم كيفية حصد المزروعات وتدجين الحيوانات تغيرت طباعهم مؤثرة على الخارج في أوروبا وبقية العالم الغربي. |
2016 yılı, çok büyük bir kesimin, hatta Batı dünyasının bile, bu hikâyeye inanmayı bir kenara bıraktığı andır. | TED | وعام 2016 كانت اللحظة التي بدأ جزء كبير حتى في العالم الغربي بالتوقف عن تصديق هذه القصة. |
İklim veri projeksiyonlarına göre Batı dünyasının zenginlikten kıtlığa gittiği bir geleceği araştırıyoruz. | TED | بناء على تنبؤات مبنية على بيانات المناخ، نتقصّى سيناريو مستقبل حيث انحدر العالم الغربي من وفرة بالموارد لانعدامها. |
Bu Batı dünyasının böbreklerimin nasıl... çalıştığını bilmesinden bıkıp usandım artık ! | Open Subtitles | لقد مللت من أن العالم الغربي بأسره يعرف كيف تعمل كليتي |
Ancak, bu olay Batı dünyasında bu ortaya çıkan siber silahlar konusunda büyüyen endişeyi gözler önüne seriyor. | TED | ومع ذلك ، تكشف هذه الحلقة القلق المتنامي في العالم الغربي فيما يتعلق بهذه الأسلحة الإلكترونية الناشئة. |
Vitalizm, Batı dünyasında, 17. yüzyılda Bilimsel Devrim ile yokluğunu hissettirmeye başladı. | TED | بدأت النظرية الحيوية بالتلاشي في العالم الغربي في أعقاب الثورة العلمية في القرن السابع عشر. |
Batı dünyasındaki aşk hakkında bana dersler verir dururdun. | Open Subtitles | كٌنت تعطيني دروس كثيرة عن الحب في العالم الغربي |
Dubai imkansızı başarmanın mümkün olduğu, batı modelinin zirve yaptığı bir ülke. | Open Subtitles | دبي تعتبر نموزجا عن انجازات العالم الغربي بلد حيث المستحيل يصبح حقيقة |
Ve bu Batı ile dünyanın geri kalanı arasındaki uçurum hala "Batı" ve "Gelişmekte olan Ülkeler"den bahsederken dilbilimsel olarak kullandığımız bir zihniyet yarattı. | TED | كانت تلك الفجوة قد ترسخت مما طرح مصطلحين لغويين يتم استخدامهما حتى يومنا هذا هما العالم الغربي والعالم النامي |
Çakralar gibi, Doğulu bir konsepti, süper kahramanların Batı dünyasına getirmek istedim. | TED | كنت أرغب في إحضار مفاهيم شرقية، مثل (الشاكرات) أوالمقامات، إلى العالم الغربي للأبطال الخارقين. |