"العبء" - Traduction Arabe en Turc

    • yük
        
    • yükünü
        
    • yükün
        
    • yükten
        
    • Yükü
        
    Ama bu mühür büyük bir yük ile beraber geliyor. Open Subtitles لكن يجب أن تعلم بأن مع العلامة يأتي العبء الكبير
    Bu yüzden farklı bir model yaratmalıyız, ailenin sırtına yük olacağı yerde, destek olacak bir model. TED لذا، ينبغي علينا صنع نماذج مختلفة، نماذج تساعد الأُسَرَ بدلًا من زيادة العبء عليهم.
    Maaşlar arttığında yine fakirlerin ve işçi sınıfının sırtından bir yük kalkar. TED بينما تزيد الأجور هذا أيضاً يرفع العبء عن الفقراء والطبقة العاملة
    Nasıl işlediğini öğrenene dek... bu gereksiz korku yükünü sırtımızda taşımaya devam edeceğiz. Open Subtitles حتى نعرف كيفية عملة نحن سنواصل حمل هذا العبء الغير ضروري من الخوف
    ...ama bu yükün senin durumundaki biri tarafından taşınıp taşınmaması konusunda emin değilim. Open Subtitles و لكننى لست متأكدا من هذا العبء ينبغي أن يتحمله شخص في حالتك
    Ya yüreğindeki yükten arınmak için pezevenk cinayetiyle ilgili bazı detaylar ifşa etmeye karar verirse? Open Subtitles ربما لو إحتاجت طرح العبء عن روحها وقررت كشف تفاصيل محددة عن مقتل القواد ؟
    Bir hafta boyunca bu Yükü taşımak? Biraz da beni düşünsene? Open Subtitles أحمل هذا العبء على كتفي طوال أسبوع، هلا تمالكت نفسك قليلاً؟
    Ekstra bir yük taşımak istemiyorum. Yapma. Open Subtitles لا أريد أن أكون مميزاً لأتحمل هذا العبء الزائد
    Şimdi senin sorumluluğun, tamam. üzerimdeki yük kalktı, tamam? Open Subtitles إنها مسؤوليتك الآن لقد زال العبء عن كاهلى أليس كذلك ؟
    Onlara yük olan bütün yönlerini kaybediyorlar, buna denge deniyor. Open Subtitles يقطعون كل صلاتهم.. ذلك العبء ندعوه توازنا
    "Eğer kardeşin sana bir yük ise, onu eve götürme!" Open Subtitles ! إذا كان أخيك مثل هذا العبء لا تأخذه للبيت
    Sanırım bu sana İsa'yı reddetmenin ne kadar büyük bir yük olduğunu öğretir. Open Subtitles اعتقد انها ستساعدك على الفهم مقدار العبء الذي تجحدينه بحق المسيح
    Göğsünün üzerinden bir yük kalkacak ve yeniden yükselebileceksin. Open Subtitles و لتودعيه و سوف ينزاح العبء عن صدرك و سيمكنك التحليق من جديد
    Bu en büyük kâbusumdu, artık oldu omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibi hissediyorum. Open Subtitles أسوأ كوابيسي, لقد تحققت و أشعر بأن هذا العبء الثقيل إنزاح عن عاتقي
    Yeni Brian senin sırtından baya bir yük hafifletir. Open Subtitles براين الجديد هنا .. لـ يأخذ بعض العبء منك
    Ama senin yükünü değil, onu demek istiyorsan. Open Subtitles ليس مثل هذا العبء كما لك ، إذا كنت تعني لي.
    Çocuk gibi davranıp dünyanın en ağır yükünü o taşıyormuş gibi yapabiliyor. Open Subtitles هي لديها الفرصة لتكون طفلة انها العبء الأكبر في العالم.
    Yine de bazen bu yükün ağırlığı yanılmamıza neden olarak, ...aklımızın kolay incinen kalesine erişir, ...ve canavarları serbest bırakır. Open Subtitles هذه المعركة ليست ممتازة، لكن الدعوة. رغم ذلك أحيانا الوزن هذا العبء يجعلنا لتعثّر، وصول القلعة الهشّة رأينا،
    O yükün birazını boşaltmak size iyi gelecektir. Open Subtitles يبدو أنه سينفعك أن تنزل هذا العبء عن كاهلك
    Şu andaki bu gönül rahatlığınız... bir son bulacak... ve bir parça kenevir... bu yükten kurtulmanın yanında ucuz bir bedel gibi gelecek. Open Subtitles راحة البال، كما هي سوف تتواجد وخيوط القنب سوف تبدو ثمناً رخيصاً للتحرر من العبء
    - Sana taşıdığım yükten bahsedeceğim. Open Subtitles - سأحاول - لأسهل الامر دعني اخبرك عن العبء الذي احمله
    Ama babam bu Yükü, intikam alarak hafifletemeyeceğinin farkına vardı. Open Subtitles لكن أبي أدرك أن الانتقام لا يخفف هذا العبء أبداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus