"Garip bir şey bulmak istiyorsan, şehre gitmelisin." | Open Subtitles | أن أردت العثور على شيء غريب عليك الذهاب إلى وسط المدينة |
İkinizin de aynı derecede iyi olduğu bir şey bulmak çok zor. | Open Subtitles | سيكون صعباً العثور على شيء كلاكما جيد به |
Neden benimle gelmiyorsunuz, bir şey bulabilecek miyiz bakalım? | Open Subtitles | لماذا لا تأتين معي وسنرى إذا كان يمكننا العثور على شيء |
Git ve benim için bir şey bulabilecek misin bak. | Open Subtitles | امضِ إلى هناك وانظر إنْ كان باستطاعتك العثور على شيء لي |
- Hep bu yüzden bir şeyler bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | هذا هو السبب ونحن نحاول العثور على شيء. العظمى. |
CTU Marwan'ın helikopterini arıyor füzenin yerini tesbit etmeye yardımcı olabilecek bir şeyler bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الوحدة تفتش مروحية (مروان) الان لمحاولة العثور على شيء يساعدنا في تحديد موقع الصاروخ. |
Görgü tanığı yok, ama bizim de kanıtımız yok ve ona erişecek başka bir yöntem bulamıyorum. Arsızın teki. | Open Subtitles | إنه لا يملك حجة غياب، ولكننا لا نملك دليلاً ولا يمكنني العثور على شيء أمسكه ضده |
Evi yeniden düzenlememe sebep olan işlere bayılıyorum ama hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | أحبّ كلّ هذا العمل فحسب. وضعت إلى إعادة العرض على البيت. ولكن لا أستطيع العثور على شيء واحد. |
Delilah'ın küçük cadı avıyla ilgili bir şey bulmak istemediğini sanmıştım. | Open Subtitles | أنا لم أعتقد أنك قد ترغب في العثور على شيء تخص عملية إستقصاء ديلايلا |
Bence bir şey bulmak için onu aramak lazım. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أن من أجل العثور على شيء لديك لأن تبحث بنشاط عن ذلك. |
Bakalım bir şey bulabilecek miyim. | Open Subtitles | لنرى إن كان يمكنني العثور على شيء. |
Yvette öldüğünden beri, bir şeyler bulmaya çalışıyorum atlatabilmek için, neden öldürüldüğünü anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | منذ وفاة (إيفيت)، كنت أحاول العثور على شيء لمساعدتي خلاله، لفهم لماذا تم أخذها منا |
256-bit şifreli anahtarlar, sadece eş olduğu kilitleri açarlar ve bu kilidin nerede olduğuyla alakalı hiçbir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | حسناً، المفتاح بتشفير 256 بت، يفتح أقفال خاصة بأنظمة حماية عالية، ولا استطيع العثور على شيء يُبيّن أينَ يتواجد ذلكَ القفل. |
Bu mutfakta hiçbir şeyi bulamıyorum! | Open Subtitles | لا يمكنني العثور على شيء بهذا المطبخ اللعين! |
Eurus cevabın şarkıda olduğunu söyledin ama şarkıyı satır satır inceledim yıllar önce be hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | ايروس قلتِ إن الأجوبة في الأغنية لكني بحثت عن الأغنية خط خط كل تلك السنوات التي مضت لم أعثر على شيء لم استطع العثور على شيء |
Ben de hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | لم أتمكن من العثور على شيء أنا أيضاً |