"العجلات" - Traduction Arabe en Turc

    • lastik
        
    • tekerlekler
        
    • tekerlekleri
        
    • tekerlekli
        
    • tekerlek
        
    • tekerleklerin
        
    • tekerleklere
        
    • tekerler
        
    • Lastikler
        
    • araba
        
    • tekerleri
        
    • teker
        
    • Wheels
        
    • Lastiklerin
        
    • Lastiklere
        
    Cipinin tekerlek boyutu ve lastik izleri golf sahasındakilerle uyuştu. Open Subtitles نمط قاعدة العجلات والإطارات لسيّارتك يُطابق الآثار في ملعب الغولف.
    Bu lastik izlerinin cinayet ağacına doğru gelmeleri tesadüf mü? Open Subtitles أهي مصادفة أنّ آثار العجلات تتجه مباشرة نحو شجرة الجريمة؟
    Neredeyse ön tekerlekler pistin dışına çıkıyordu ama sorun yok. Open Subtitles كادت العجلات الأمامية أن ترتفع عن الأرض، لكن ليس تماماً
    Şeytan'ın tekerlekleri, kuyruğunu fırça olarak kullanarak kırmızıya boyaması gibi mi? Open Subtitles مثل شيطان يصبغ العجلات باللون الاحمر ويستعمل ذيله كفرشاة
    En azından dordurmacıya gittiğimizde oradaki tekerlekli sandalyedeki kıza poponu gösterdiğini söylemedim. Open Subtitles على الاقل لست من استجمع البصاق وقذفه على تلك الفتاة بالكرسي العجلات
    Haklı. Adam tekerleklerin altına kendi girdi. Open Subtitles إنه محق ، لقد دخل الرجل مباشرة . أسفل العجلات
    Ve burası da kullanılmış lastikleri ve lastik parçalarını tuttuğumuz lastik odası. Open Subtitles ومن هنا غرفة العجلات والتي فيها نستخدم فيها العجلات ونقوم بتبديلها وهكذا
    lastik basıncını falan torpidodaki bloknota yazdım... Open Subtitles لقد كتبت كذلك ضغط العجلات و الأمور الأخرى. بدفترفي..
    lastik değiştirmek benim iş alanıma pek girmiyor, canım. Open Subtitles تبديل العجلات المثقوبة ليس من الأعمال التي أقوم بها عزيزتي
    Pistten havalanmak için ayrılırken, tekerlekler pistten yükselerek havalandığımızda İnanılmaz derecede özgür hissediyordum. TED و بينما نحن نقلع على المدرج، ارتفعت العجلات من أرضية المدرج ، و اصبحنا محمولين بالهواء ، كان لدي إحساس رائع بالحرية.
    Bisikleti geri aldım, ve tekerlekler üzerindeki o bütün küçük eğrilikleri gidermişlerdi. İki buçuk yıldır sahibim ve bisikletim yeni gibi. TED فأستعيد نفس الدراجة، بعد إزالة كل الاعوجاج من نفس العجلات التي كانت معي منذ سنتين ونصف، ومازالت دراجتي تبدو جديدة.
    6 numaraya bu olmayacaktı. tekerlekleri çıkacak şekilde ayarlamıştım.. Open Subtitles ليس مفروضا ان يحدث هذا لرقم 6 أعددتها بحيث تطير العجلات
    tekerlekleri hizalasana! Open Subtitles ضع العجلات على القضيب ضع العجلات على القضيب
    Ama o gelene kadar kendimi bu tekerlekli tabutun içinde sıkıştırmıyacağıma eminim. Open Subtitles انى متأكد من اننا لن نحرك تلك العجلات قبل ان ياتى لهنا.
    Ve Challenger geliyor, tekerlekli aynasızlar tarafından kovalanarak. Open Subtitles ويذهب المتحدي هناك، أن يطارد بالأزرق، يعني أزرق على العجلات.
    Birkaç tekerlek üzerinde bir gövde parçası ve sarkan birkaç kabloyla oradaydık. Open Subtitles نحن هنا مع مجرد حوض الجسم على بعض العجلات وبعض الأسلاك شنقا.
    Tam burada tekerleklerin çığlığı var çünkü geç kalmışsın ve gerilimin bu yüzden. Open Subtitles هاهو صرير العجلات بسبب تأخركِ .. تشعرين بتوتر شديد
    Pervane ve tekerleklere güç vermeyiniz. TED لا نقوم بتزويد المروحة بالطاقة، بل العجلات.
    Canlılar gönderildiğinde, tekerler de onları izledi. Open Subtitles وعندما ذهبت المخلوقات الحية ذهبت العجلات معهم
    Hector hala motorlar üzerinde çalışıyor, ama Lastikler uymuyor. Open Subtitles هيكتر ما زال يعمل على المحرّكات، لكن العجلات لا تجاري.
    araba birkaç metre gevşek kumda kaydı ve ön tekerlekleriyle yamaçta asılı kaldı. Open Subtitles إنزلقت السيارة على الزلط ثم توقفت, العجلات الأمامية أصبحت خارج السيطرة.
    Sürücü ön tekerleri virajın aksi yönünde döndürür. Open Subtitles يحرف السائق العجلات الأمامية في الإتجاه المعاكس للمنعطف
    Ancak iki teker üstünde giden bir süvari böyle salak olur. Open Subtitles لا بدّ وأنّك في سلاح الفرسـان على العجلات لحصولك على هذا القدر من الغبـاء
    The Wheels on the bus go round and round Round and round, round and round Open Subtitles العجلات على الحافلة تدور وتدور تدور و تدور
    Hey geveze, yanan Lastiklerin tepesinde iki tane çocuk var. Open Subtitles مهلا أيها الثرثاران، هناك طفلان على قمّة العجلات التي تحترق
    Yanımıza yaklaştılar. Lastiklere ateş ettiler. Sonra bildiğim tek şey tepe taklak durduğumdu. Open Subtitles توقّفوا بجانبنا و أطلقوا النار على العجلات و ما أذكره بعدها أنّني كنتُ رأساً على عقب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus