"العجيب" - Traduction Arabe en Turc

    • garip
        
    • mucize
        
    • tuhaf
        
    • şaşırtıcı
        
    • mucizevi
        
    • muhteşem
        
    • garibi
        
    Fakat yeni bir fikir ortaya koyduğunuz anda her yeni fikre iki kelimeyle başlayan garip bir yanıt verme modası var. TED ولكن في اللحظة التي تقدمون فيها فكرة جديدة، هناك ذلك الميل الغريب العجيب للرد على كل فكرة جديدة. بدءًا بكلمتين اثنتين.
    Hammond'un, yaşamını bu kadar saklayabilmesi garip. Open Subtitles من العجيب ان هاموند قد استطاع ان يحافظ على سرية حياته
    - Haritalarda bu ada gözükmüyor. - Sizi bulmamız bir mucize. Open Subtitles هذه الجزيرة ليست موجودة في الخرائط من العجيب ان وجدناكم ..
    Bay Magorium'un muhteşem, olağanüstü mucize Dükkanı'nın altında doğan adamın. Open Subtitles الذي يعيش اسفل المكان المدهش الرائع متجر السيد ماجوريوم العجيب
    Daha yeni 2005 yılında bütün bir üst çene bulundu. Bu sayede, bu tuhaf yaratığı doğru olarak yapılandırabiliriz. Open Subtitles ،و في عام 2005، عـُثر على فكه العلوي بالكامل لـيمكننا ذلك من إعادة هيكلة ذلك المخلوق العجيب بشكلٍ دقيق
    Kanserim neredeyse tespit edilemez durumda ama doktorların, vücudumun neden bu tuhaf siyah sıvıyı üretip dışarı attığı konusunda hiçbir fikirleri yok. Open Subtitles السرطان الآن ليس له وجود ولكن الأطباء ليس لديهم فكرة عن السبب الذى يجعل جسدى ينتج ثم يطلق هذا السائل الأسود العجيب
    şaşırtıcı yanının iyi arkadaş olamamızmış el sıkışmamıza rağmen. Open Subtitles وأنّهُ لمن العجيب أنّا لسنا صديقيْن مذ لحظة تصافحنا.
    Peki, Phil'deki bu mucizevi değişimi neye bağlıyorsun? Open Subtitles حسنٌ، كيف لكِ أن تفسّري هذا التحوّل العجيب إذاً ؟
    Oldukça garip şekilde üzerinde aynı bu plaka vardı. Open Subtitles العجيب ، أنني حصلت على نفس تلك الأرقام التي كانت عليها
    Leydi Edgware'in kayıp mektuptan dolayı hiç merak duymaması garip. Open Subtitles انه من العجيب ان الليدى ادجواير لم تبدى اى فضول او استغراب على هذا الخطاب المفقود
    Ben onu çekici buluyordum. Başka bir adamın da bulması çok mu garip? Open Subtitles انا اجدها جذابة امن العجيب ان يراها رجل اخر كذلك؟
    Doğum günlerinin garip tarafı da bu işte. Her yıl olan bir şey. Open Subtitles هذا هو الأمر العجيب في أعياد الميلاد فهي عادة سنوية
    Evet. garip parmaklı çekici kıza yaptığın da buydu. Open Subtitles هذا تماماً ما فعلته مع ذات الإصبع العجيب
    Bay Magorium'un mucize Dükkânı. Oyuncak satarız. Araba viteslerini tamir etmeyiz. Open Subtitles متجر السيد ماجوريوم العجيب , نبيع الدمى ولا نوصل الدمى للمنازل
    Aslında hâlâ elektriğin olması bile bir mucize. Open Subtitles في الحقيقة، من العجيب أن الكهرباء لا تزال موجودة
    Onun mucize olarak... düşmeden etkilenmemiş cep telefonu. Open Subtitles جهازه النقال ذو التأثير العجيب ان جسم جمال الصغير المحبوب كان يمكن ان يكون قوي هكذا
    Yani, bir kadının oraya gitmesi oldukça tuhaf. TED لذا كان من العجيب أن تذهب امرأة إلى هناك.
    Söyleyeceklerim için kusuruma bakma İngiliz kuzenim ama farelerle ilgili bu tuhaf takıntın senin için hiç iyi değil. Open Subtitles سامحنى ياابن عمى الانجليزى ياذو النتواءات لكن هذا الهاجس العجيب مع الفئران, ده مش كويس عشانك
    Ne yaptın? Bana nasıl tuhaf bir şey yaptın da senin kıllı canavar bedenindeyim? Open Subtitles ما الشيء العجيب الذي فعلته بي الذي جعلني في جسدك المشعر المتوحش؟
    Seni ayakta tutabilmeleri şaşırtıcı ama yapıyorlar. Open Subtitles من العجيب أنهما قادرتان على حملك لكنهما يستطيعات على ذلك
    Bildiğim tek mucizevi şey iflasa doğru giderken.. Open Subtitles الشيء الوحيد العجيب الذى أَعْرفُه بأننامازلنانأكل...
    İşin garibi, Evrende gerçekte bu şekilde davranıyor. Open Subtitles و العجيب أن الكون يتصرف بنفس الطريقة في الواقع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus