"العداد" - Traduction Arabe en Turc

• Sayaç
• Taksimetreyi
• Tezgahın
• taksimetre
• tezgâhın
• sayacı
• gişeye
• tezgaha
• Saati
• sayaca
• Süreyi
• park
• sayımı
• kilometre
• Saat işliyor

Malmö'deki Sayaç numaraları bir harf, bir rakam üç harf ve iki rakamdan oluşuyor.
هنا في مالمو العداد مكون من رقمين وثلاثة حروف

Sayaç 1000'den sonra sıfırlanıyor.
بعد الوصول إلى ألف، العداد يعيد ضبط نفسه إلى الصفر.

Döndüğüm zaman sana diğer yarısını, ayrıca Taksimetreyi veririm.
وساعطيك النصف الأخر وضعف قراءة العداد حينما أرجع

Tezgahın arkasında güvenlik kameraları var ama hiçbiri burayı görmüyor.
كانت هناك كاميرات مراقبة خلف العداد و لكن أية منها لم تكن موجهة هنا

Washington plakası, taksimetre çalışmıyor ve şoförünüz de arka tarafta pembe pijamalarıyla oturuyor.
العداد ليس شغال و سائق التكسي يجلس في الخلف مرتديا بيجاما بناتية زهرية اللون

Eldiven bölümünde tezgâhın arkasında durup eşini bulmak için ve onun gelmesini beklemek için.
وانها تقف خلف العداد فى قسم القفازات ولتجد نصيبها ويحضره اليها

- Tabii aradım. Bir aydır kimse sayacı okumamış.
لا اعتقد ان احد دقق على هذا العداد منذ شهر

Kimseyi, onun yanına yaklaştırmıyor. Sayaç okuyucu onu bulmuş.
لم يسمح لأحد بالاقتراب منها وجدها قارئ العداد

Sayaç sıfırı gösterdiğinde...
حسنأ عندما يصل العداد الى الصفر

14 yıllık hizmetinde tek bir Agfa'da hatalı Sayaç görmemiş.
...و أيضاً, في خلال 14 سنة من الخدمة لم يرى أي عيب في العداد في المكان

Hey, Taksimetreyi kapatsanız iyi olur.
ربما من الأفضل أن تطفئ العداد خذا وقتكما

Burada beklerseniz iyi olur, bayım, Taksimetreyi de açık bırakın.
إذا إستطعت أن تنتظر هنا يا سيدى وأترك العداد يعمل شكرا

Taksimetreyi çalıştır ama sürme.
شغّل العداد فحسب، ولكن لا تقدْ السيارة.

Aşağı indiğimde Tezgahın üzerine oturmuş, sandviçten kalan peynir artıklarını yiyordu.
لا أستطيع الفهم كان يجلس هناك على العداد يأكل بقايا سندويش مشوي الجبن

Ders programımı Tezgahın arkasındaki çocuğa uzattım.
كنت أعطي كتابي الدراسي الى الفتى الذي كان واقفا خلف العداد

Acele etsen iyi olur. taksimetre muhtemelen açıktır.
من الافضل ان تُسرع العداد يعمل على الارجح

Gayet makul, eğer bataklığa saplanırsak taksimetre çalışmaya devam eder ona göre.
حسنا، لكن إذا علقنا في مستنقع، فلن أغلق ذلك العداد

Mutfağa gir, hemen tezgâhın üstünde ilaçlarım.
وامم إذا دخلت في مطبخي اقراصي على العداد

Söylediğim tek şey, benim o sayacı uzaktan kapatabilecek olduğum.
الأن، كل ما أريد قوله أن يإمكاني إيقاف هذا العداد عن بُعد.

Söylediğin gibi 2. gişeye gittim.
ذهبت إلى العداد 2، كما كنت وقال وغبي وقال ان هناك

Nico, yüzün tezgaha dönük olarak yere yatmanı istiyorum.
نيكو، أريدك أن تستلقي مقابل العداد

Kol Saati nabzını ölçüyor.
العداد سيراقب نبضك

Bu sabah çocuklar birinin sayaca baktığını görmüş.
بعض الاطفال كانوا يلعبون هنا صباحاً واحد منهم رأى رجل يكشف على العداد اين ؟

Süreyi başlat.
إبدأ العداد

park metreye bozuk para atma, oyun için ihtiyacımız olacak.
لا تضع أي نقود معدنية في العداد فنحن سنحتاجها من أجل الألعاب

Bir ipin çekilmesi hepimiz için geri sayımı başlatır.
سحب مسمار واحد حيخللي العداد يشتغل إلنا كلنا

kilometre saatini açıp, elle geri sarmamız gerekiyor.
علينا فقط فتح العداد بالقوة و ضبطه يدويا

Saat işliyor.
العداد بدأ يحسب .