Komadayken pek çok alternatif gerçekliğe tanık oldum. | TED | وبينما كنت فيها، عشت العديدَ من الوقائع البديلة، |
Siz daha çok kan ve sürükleme izi bulurdunuz. | Open Subtitles | سَتَجِدُ العديدَ مِن آثار الدماء و علامات سحب الجثث على الأرض |
- Bu ikisi için çok gol atmış olmalı. | Open Subtitles | لا بدَّ وأنَّه قد حققَ العديدَ من الهبوطاتِ المذهلةِ حتى يحظى بهاتين |
Mükemmel baba da değildim. İlk yıllarda çok hata yaptım. | Open Subtitles | فقد إقترفتُ العديدَ من الأخطاءِ في السنواتِ الأولى |
Birlik kişisel özgürlük lafını çok duyuyor. | Open Subtitles | يسمع الواحدُ منا، العديدَ من أحاديث الحرية الشخصية |
Bu gerçekten izlemesi çok çılgınca olan bir şeydi, oturuyorsunuz ve monitörünüzde bilgiler sürekli akıyor, görülemeyen bir internet savaşı. | Open Subtitles | لقد كانَ هناكَ العديدَ من الأشياء الجنونيّة لتشاهدها, تكونُ جالساً أمام الشاشة و ترى المعلومات... ... |
Durum pek çok ülkenin acil durum bayraklarını çekmesine yol açarken Ragna inananlarından sakin kalmaları istendi. | Open Subtitles | ... هذا دفع العديدَ من البلدان لإطلاقِ حالات الطوارئ والمؤمنين في رجنا قد طُلبَ منهم إلتزام الهدوء |
çok film izliyorsun sen. | Open Subtitles | إنكَ تشاهدُ العديدَ من الأفلام. |
çok aksiyon gördüm. | Open Subtitles | وحينها فقط, شهدتُ العديدَ من المواقف |
çok hata yaptım. | Open Subtitles | وقد إقترفتُ العديدَ من الأخطاءِ فيها |
-Ben onlardan çok öldürdüm. | Open Subtitles | -قتلتُ العديدَ منهم |
-Ben onlardan çok öldürdüm. | Open Subtitles | -قتلتُ العديدَ منهم |
Peter Mills'i tehdit ettiğinizi gören çok sayıda tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا العديدَ من الشهودِ أدلوا بقولهم أنَّهم قد رأوكـَ... تُهددُ (بيتر ميلز) بجديّةٍ |