Bu sertifikayı potansiyel bir işverene sunabilirler ve daha iyi bir iş bulabilirler ve bunu yapan birçok öğrenci biliyoruz. | TED | يمكنهم تقديم تلك الشهادة لجهة التوظيف والحصول على وظيفة أفضل، ونعرف العديد من الطلاب الذين فعلوا ذلك. |
Biliyorum. Ve ilginç olan şu ki birçok öğrenci zeki ve bunu başarabilir. | TED | والمثير للاهتمام بخصوص ذلك أن العديد من الطلاب أذكياء ويستطيعون أداء ذلك. |
Çünkü derslerde birçok öğrenci sıkılıyor. | TED | وذلك لإن العديد من الطلاب يشعرون بالملل في الفصل. |
birçok öğrenci, K-12'de ve üniversitelerde, sadece yerlerinde oturup konuşan birisini dinlemek istemiyor. | TED | العديد من الطلاب في مراحل التعليم العام وفي الجامعات، لا يرغبون فقط بالجلوس والاستماع الى شخص ما يتحدث. |
birçok öğrenci ve elitler, onun ekonomik planlarının Burkina Faso’yu kapitalist ortaklarından uzaklaştıracağına inandı. | TED | آمن العديد من الطلاب والنخبويين بأن خططه الاقتصادية قد تستبعد بوركينا فاسو عن رفاقها الرأسماليين. |
Şu yaşadığımız zor günlerde bile umursamaz birçok öğrenci var. | Open Subtitles | سمعت أنه حتي أثناء الأوقات الصعبة مثل هذه ما زال هناك العديد من الطلاب العاطلين |