Ve görünüşe göre, Tanrı'ya itaatsizlik etti ve bu otoriteye en üst düzey itaatsizlik. | TED | وعلى ما يبدو، فإنه قد عصى الرب، وهذا هو العصيان المطلق للسلطة. |
Galiba Joseph Willowbrook'un şu protestoları başlatan Kızılderili'nin sivil itaatsizlik geçmişi var. | Open Subtitles | يبدو أن جوزيف ويلبروك الأمريكي الأصلي الذي يتزعم المظاهرات يملك تاريخاً من العصيان المدني |
Suyun içinde günden güne isyan dalgasını etrafına saçıyor. | Open Subtitles | يقف يوماً بعد يومٍ في الماء، العصيان المنتشر |
İnsanları, William Henry Kalesi'ni terketmeye kışkırtanlar isyana teşvikten asılacaktır. | Open Subtitles | أي شخص يثير أو يحرض على ترك حصن ويليم هينري سيشنق بتهمة العصيان |
Kayıtlara göre Çavuş Rand, göreve itaatsizlikten kovulmuş. | Open Subtitles | ووفقا للسجلات السيرجنت راند تم طرده بسبب العصيان |
2004 yılında nadir bulunan toplu karar eksikliğinde sivil itaatsizliğin sınırlarında vatandaşlar beni vali seçti. | TED | وثم، في عام 2004، في غياب الحكم الجماعي نادر الحدوث هذا القريب من العصيان المدني، اختارني السكان عمدة. |
Sivil itaatsizliğe katılmak ve tutuklanmak gerekmiyor ama bunun yeni normalimiz olacağını düşünüyorum. | TED | وليس من الضروري الانخراط في العصيان المدني والمخاطرة بالتعرض للاعتقال، ولكنه سيصبح الوضع الطبيعي الجديد، كما أظن. |
O bir prosesyonel mi? Değil mi? İtaatsizlik ihanet anlamına gelir. | Open Subtitles | سواء كان محترف أم لا أيها الكولونيل العصيان يعنى الخيانة وأنت تدرك ذلك. |
İhtiyacım olan son şey, huzursuzluk ve itaatsizlik tohumları eken tek gözlü bir ayyaş. | Open Subtitles | أخر شيء أحتاجه رجل أعور سكران يبذر العصيان والتمرُد |
medeni bir itaatsizlik suçu işlemek mi yoksa en yeni beşinci buluş içinde yer alan atmosferik prototipin tek başına ölüme gitmesine, onursuzca ölmesine izin vermek mi? | Open Subtitles | إرتكاب فعل العصيان المدني، أو السماح للخمس الأكثر إبداعـاً النموذج الجوّي أعلى ليموت موت مخجل وحيد؟ |
Sivil itaatsizlik konusunda eğitimli çoğu protestocu tutuklanmayı bekliyor. Bazıları bunu umut bile ediyordu. | Open Subtitles | والكثير من المتظاهرين رفعوا راية العصيان وكانوا لا يخافون الإعتقال |
1984 romanındaki gibi, haksızlığa uğramış emekçiler ve o büyük isyan kıvılcımı her şeyi yöneten şeytani Büyük Kardeş'e karşı. | Open Subtitles | 1984 مثل كتاب مع كل الجموع المضطهدة ومع تلك الشرارة الضخمة من العصيان ضد الأخ الأكبر الشرير الذي يدير كل شيء |
Ama isyan kanunundan özet olarak bahsedeceğim. | Open Subtitles | لكن سأقرأ عليك بعض من بنود قانون العصيان |
Tek-Tip giyinmeye bu küçük sembolik şeylerle isyan ederdin. | Open Subtitles | قـاومت النظام الصارم برموز بسيطةتدل على العصيان والتمرد |
Cora, biliyorsun incinmemen için her şeyi yaparım ancak bu adam isyana teşvikten suçlu askerî adaletin ellerinde ve bu işin affı yok. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء باستطاعتي لإبعادك عن الأذى لكن هذا الرجل مذنب بتهمة العصيان وسيقف أمام العدالة العسكرية ولن يعفا عنه |
- Hayır, biliyorum ne söylediğimi çok iyi biliyorum ve eğer bu da isyana teşviğe giriyorsa, ben de suçluyum. | Open Subtitles | إني مدركة تماماً لما أقوله وإن كان تحريضاً على العصيان فإن أنا أيضاً مذنبة بنفس التهمة |
Adam profesyonel bir hükümet protestocusuymuş. Sivil itaatsizlikten pek çok kez tutuklanmış ve şunu dinle... | Open Subtitles | إنّه متظاهر محترف ضدّ الحكومة تلقّى العديد من الإعتقالات بتهمة العصيان المدني |
- Buraya bırak. Zorbalık etme! İtaatsizliğin cezasını daha sonra çekeceksin. | Open Subtitles | لا تكونى متنمرة هكذا - لا بد من دفع ثمن العصيان - |
Sir Wilfrid, hiç böyle bir itaatsizliğe şahit olmamıştım. | Open Subtitles | سير ويلفريد ، اٍننى لم أعرف أبدا هذا النوع من العصيان |
Mutlak refraktör süresi boyunca beklemen gerek. | Open Subtitles | عليكِ الإنتظار حتى بعد فترة العصيان المطلق |
Ve yarın toplanıp, cezasını çekmesini seyredeceğiz. Korkaklık ve başkaldırı suçundan ötürü. | Open Subtitles | و غداً سوف نتجمع لرؤية عقابه بسبب الجُبن و العصيان. |
Kürsel İsyancılar giderek cesaretleniyor. | Open Subtitles | منظمة العصيان العالمى تزداد جراءة |
pasif direniş dahil öğrendiği barışçıl protesto stratejileri ile beraber Amerika Birleşik Devletleri'ne döndü. | TED | عاد إلى الولايات المتحدة مسلحًا باستراتيجيات الاحتجاج السلمي، بما في ذلك العصيان المدني. |
Sovyet birlikleri, Doğu Almanya boyunca isyanı bastırmıştı. | Open Subtitles | قمعت القوات السوفيتية حالة العصيان عبر ألمانيا الشرقية |
Bu asaları hemen alıyorum. | Open Subtitles | سآخذ هذه العصيان حالاً |
Yani dünyanın şimdiye dek gördüğü en şeytani adam Soğuk Savaş döneminde kızıllara katıldı. | Open Subtitles | إذًا أشرّ امرئ شهده العالم قطّ أعلن العصيان توًّا في أوج الحرب الباردة |
- Kendi evimdeki isyanlarla boğuşuyorum. | Open Subtitles | -لمكافحة العصيان في منزلي |