Galaksilerin büyük bir çoğunluğu bizden o kadar hızla kopuyor ki onlardan gelen ışık bize hiç ulaşmayabilir. | TED | الغالبية العظمى من المجرات تتباعد عنّا بسرعة كبيرة لدرجة أنّ الضوء الصّادر منها قد لن يصلنا أبدا. |
204 kişiden 20 kişi demek, Afrikalı liderlerin çoğunluğu... ...büyük bir çoğunluğu halkını yüzüstü bıraktı. | TED | 20 من أصل 204 يعني أن الغالبية، الغالبية العظمى من الزعماء الأفارقة ، وأفشلت شعوبها. |
Kıdemli Çin liderlerinin büyük bir çoğunluğu zirveye giden yol için çalışıp yarıştılar. | TED | الغالبية العظمى من كبار القادة الصينيين عملوا وتنافسوا للوصول للقمة. |
Müslümanların büyük çoğunluğu için cihad, inanç için içsel bir mücadeledir. | TED | بالنسبة للغالبية العظمى من المسلمين المتدينين، الجهاد هو نضال داخلى للإيمان |
Fakat primat türlerinin çok büyük çoğunluğu sıcak, tropik ormanlarda yaşarlar. | Open Subtitles | لكن الغالبية العظمى من أنواع الرئيسيات تعيش في غابات استوائية دافئة. |
Yakında gezegendeki insanların çoğu bir taneye sahip olacak ve herkesi hem bilgiye, hem de birbirine bağlama fikri devam edecek. | TED | قريبا الغالبية العظمى من الناس على هذا الكوكب سيكون لديه واحد، وفكرة ربط الجميع إلى كل من المعرفة وبعضهم البعض ستستمر. |
İnternet trafiğinin büyük bir kısmı, veri merkezlerinde mekik dokumaktadır, binlerce sunucunun birbirine geleneksel elektrik kablolarıyla bağlı olduğu. | TED | الغالبية العظمى من حركة الإنترنت تنتقل داخل مراكز البيانات، حيث ترتبط آلاف الخوادم بواسطة كابلات كهربائية تقليدية. |
Evrendeki oksijenin çok büyük bir kısmı bütün tarih boyunca bu süpernovalar aracılığıyla üretilmiş bulunmakta. | TED | الغالبية العظمى من الأكسجين في الكون أُنتجت بالفعل على مدار تاريخ الكون بأكمله في انفجارات المستعر الأعظم. |
Yeryüzündeki organizmaların büyük bir çoğunluğu bilim için hala bir bilinmez konumundadır. | TED | الأغلبية العظمى من الكائنات الحية لا تزال غير معروفة للعلم. |
Farklı senaryolar için parametreleri ekleyebiliriz, fakat benzetim dizisinin büyük bir çoğunluğu kullanıcının zihninden geliyor. | Open Subtitles | حسناً , يمكننا إدخال معالجات لسيناريوهات مختلفة , لكن الغالبية العظمى من المحاكاة تأتي من عقل المستخدم |
Bu beyninin büyük bir bölümünü koruyacaktır. | Open Subtitles | الذى يجب أن يحمى الغالبية العظمى من دماغه |
Ama sonra, dış uzaydan büyük bir felaket geldi. | Open Subtitles | لكن بعدها ، جاءت الكارثة العظمى من الفضاء الخارجي |
Beş hafta içinde, insan nüfusunun çok büyük bir bölümü ölmüş olacak. | Open Subtitles | خلال 5 أسابيع، الغالبيّة العظمى من سكّان العالم ستكون ميّتة |
Evrimi sabit bir değişim süreci olarak düşünürken aslında kodun büyük bir bölümü değişmez. | Open Subtitles | و بينما نحن نعتقد ان التطور بوصفه عملية تغير مستمر، في الواقع فإن الغالبية العظمى من الشيفرات يتم حفظها. |
Kişi başına düşen gelir bakımından... ...Portekiz'le eşit olmasına rağmen... ...halkının büyük bir çoğunluğu... ...gerçekten sefalet içinde yaşıyor. | TED | الغالبية العظمى من شعبها يعيشون في حياة بائسة جـــــــداً على الرغم من دخل الفرد الذي على قدم المساواة مع دول البرتغال. |
Çocuk felci virüsü bulaşmış insanların büyük çoğunluğu hastalık adına herhangi bir işaret göstermemektedir. | TED | الغالبية العظمى من الأشخاص المصابين بمرض شلل الأطفال لا تظهر عليهم أية أعراض للمرض. |
Sonuç olarak, kum tepelerinin büyük çoğunluğu kritik değerin civarında bir eğim açısına sahiptir, çökmeye yakındır. | TED | كنتيجة لذلك, الغالبية العظمى من الكثبان الرملية لها ميلان قريب من القيمة الحرجة, قريبة من الانهيار. |
Twitter'daki faaliyetin büyük çoğunluğu kimseyi tehlikeye sokmuyor. | TED | الآن,، الأغلبيّة العظمى من النشاطات على تويتر لا تسبب أذىً لأحد. |
Evrenin oluşumundan buyana geçen zamanın çok büyük çoğunluğunda, bu kayadaki atomların hikayesi ile benim bedenimdeki atomların hikayesi aynıydı. | Open Subtitles | بالنسبة للغالبية العظمى من عمر الكون، قصة الذرات التي في هذه الصخرة كانت هي نفسها كقصة الذرات التي في جسدي. |
Kolay olduğunu bile düşünebilirsiniz. Söylediğim gibi, Twitter'daki etkinliklerin çoğu kimseyi tehlikeye sokmuyor. | TED | وقد تظنون أنّه قد يكون سهلاً. خصوصاً وأني قلت للتو أن الأغلبيّة العظمى من النشاط على تويتر لا تؤذي أحداً. |