| Albay Kennedy diye biri şu an Pentagon'dan buraya geliyor. | Open Subtitles | العقيد كينيدى في طريقه من البنتاجون الآن |
| Albay Kennedy'nin işi bilgi toplamak, her türlüsünden, potansiyel düşmanlarımız hakkında. | Open Subtitles | مهمة العقيد كينيدى هي جمع المعلومات عن خصومنا المحتملين |
| Bugün olanların ışığında, Albay Kennedy üstlerime belli başlı önerilerde bulundu, ki bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | في ظل أحداث اليوم قام العقيد كينيدى ببعض التوصيات لرؤسائه أرى أن أطرحها عليكم |
| Hoşgeldin, Teal'c. Bu Albay Kennedy. | Open Subtitles | مرحبا تيلك هذا هو العقيد كينيدى |
| Yine de, Albay Kennedy muhtemelen onu yanında götürmek isteyecektir. | Open Subtitles | على أى حال ، سيأخذه العقيد كينيدى معه |
| Albay Kennedy? | Open Subtitles | العقيد كينيدى ؟ |