"العلاقةِ" - Traduction Arabe en Turc

    • ilişki
        
    • ilişkiyi
        
    • ilişkiye
        
    • ilişkinin
        
    Acaba bu ilişki Howard'ın intiharını tetiklemiş midir ? Open Subtitles عَمِلَ هذه العلاقةِ يُحفّزُ إنتحارُه بطريقةٍ ما؟
    Bir erkek ve bir kadın arasında sadece bu tür bir ilişki mi olur? Open Subtitles هناك نوعِ واحد مِنْ العلاقةِ بين رجل و إمرأة؟
    Bu ilişkiyi uydurduğumu mu sanıyorsunuz? Open Subtitles تَعتقدُ في الحقيقة بأنّني إخترعتُ هذه العلاقةِ.
    - Seninle ilk beraber olmaya başladığımızda, ilişkiyi yatak odasına götürmeden önce birbirimizi tanımamız gerektiğine karar vermiştik. Open Subtitles حَسناً، عندما أنت وأنا جاءَ أولاً سوية، قرّرنَا الإنتِظار ويَتعرّفُ على بعضهم البعض قبل جَلْب العلاقةِ إلى غرفةِ النوم.
    Açıkcası kendimi o ilişkiye kaptıramamıştım. Kalbim başkasındaydı. Open Subtitles تَعْرفُ، الحقيقة، قلبي ما كَانَ أبداً حقاً في تلك العلاقةِ.
    Sorunları aile içinde tutmayı tercih eder. İkimiz de Yunan tragedyasında geçen Şekspirvari bir ilişkinin tarafları gibiyiz. Open Subtitles إنّه يحتاج بأنْ يُبقي مشاكلنا في العائلةِ، كلانا يُعاني من العلاقةِ الشيكسبيريّةِ التي تُحاذي المأساة اليونانيّة
    Bir erkek ve bir kadın arasında sadece bu tür bir ilişki mi olur? Open Subtitles هناك نوعِ واحد مِنْ العلاقةِ بين رجل و إمرأة؟
    Bu ilişki hakkında ciddi olamaz! Open Subtitles هو لا يَستطيعُ أَنْ يَكُونَ جدّي من المحتمل حول هذه العلاقةِ!
    Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorsun çünkü bu ilişki seks üzerine kurulu değil. Open Subtitles أنت لا تَعْرفُي عن ماذا تَتحدّثُين... لأن هذه العلاقةِ... لَيسَت مستندة على الجنسِ.
    Bu ilişkiyi iki telefon ile baltalardım. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخرّبَ تلك العلاقةِ في مكالمتين هاتفيتين.
    İlişkiyi anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا فقط أُحاولُ أَنْ أتمكن من تلك العلاقةِ.
    Bu mükemmel ilişkiyi ayağa kaldıralım. Open Subtitles دعنا نَحْصلُ على هذه العلاقةِ المثاليةِ على أقدامِه.
    Şimdi de bu eski, değerli ilişkiyi biraz kısıtlayıcı buluyorsun. Open Subtitles لذا الآن أنت تَجِدُ تلك العلاقةِ العزيزةِ القديمةِ، أنها... تقييديهإلىحدٍّما.
    Belkide ihtiyacım olan şey, ilişkiyi olduğu gibi kabul edip tadını çıkartmak. Open Subtitles لَرُبَّمَا ما أنا مِنْ الضروري أَنْ أعْمَلَ فقط تمتّعْ بهذه العلاقةِ لما هو.
    Nörotik kusur bulma hastalığım yüzünden ilişkiyi mahvedecektim. Open Subtitles أناكُنْتُعَلىوَشَكِأَنْ أُدينَ هذه العلاقةِ الكاملةِ مَعمصابيبمرضعصبيnitpicking.
    Belki de bu ilişkiye tekrardan başlamak iyi bir fikir değildi. Open Subtitles زيَاْرَة ثانية هذه العلاقةِ ما كَانتْ فكرةً جيّدة جداً.
    Dinle, bu ilişkiye kendimi %100 vermediğimi biliyorum, çünkü, harika birisin ve bu beni korkutuyor. Open Subtitles النظرة، أنا فقط أُريدُك أَنْ تَعْرفَ بأنّني ما كُنْتُ في هذه العلاقةِ 100 % , وهو بسبب كَمْ عظيم أنت وكَمْ ذلك يُخيفُني.
    Bence ilişkinin yasak olması iştahını kabartıyordu Open Subtitles جَعلتُه الأقلّ إثارةً لَك. كان هناك a حظر مُتَأَكِّد إلى العلاقةِ الذي أعطاَه نوع مِنْ طَعْمِ.
    Çünkü, bu ilişkinin süreceğini sanmıyorum. Open Subtitles لأن أنا لا أعتقد هذه العلاقةِ ستستمر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus