bu iş yerine girdiğimden beri beş kilo aldım sayenizde. | Open Subtitles | لا أدرى كيف سيكون حالى. فمنذ أن جئت الى محل العمل هذا ..زاد وزنى خمسة كيلوغرامات ..بفضلكم |
Eminim ki bu iş antlaşması, karşılıklı fayda sağlayacaktır. | Open Subtitles | انا متأكد من ان اتفاق العمل هذا سوف يكون ذو منافع تبادليه |
bu iş teklifi gelince, reddedemedim. | Open Subtitles | لذا عندما حصلت على عرض العمل هذا لم استطع رفضه |
- Tek maksadım sana küçük bir iş çıkartmak. | Open Subtitles | كل ما أريدة عملة هو إعطائك المزيد من العمل , هذا كل شىء |
- Tek maksadım sana küçük bir iş çıkartmak. | Open Subtitles | كل ما أريدة عملة هو إعطائك المزيد من العمل , هذا كل شىء |
Akşam Grace işten eve dönerken karanlık çökmüştü. | Open Subtitles | إنسدل الظلام بينما غرايس كانت عائدة للبيت من العمل هذا المساء. |
Ayrıca,bütün bu iş olayından yorulmadın mı? | Open Subtitles | بالإضافه على ذلك ، ألا تجهدين نفسك قليلًا بشأن أمر العمل هذا ؟ |
- Hayır. Yine de bu iş yükü yüzünden başka bir şey yapamayacak kadar meşgulüm. | Open Subtitles | لكنّي مشغولة جدًّا كي أفعل أيّ شيء عوضًا عن إلقاء نفسي في كمّ العمل هذا. |
Daha önce bu iş hiç duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع بمجال العمل هذا من قبل |
bu iş, Iowa'nın gelecek nesilleri için bir hayat dersi gibidir Cadence. | Open Subtitles | مجال العمل هذا مليء بالدورس والعبر ليستفيد منها جيل "ايوا" القادم |
bu iş teklifi ya senden geldi ya da Başkan'dan. | Open Subtitles | عرض العمل هذا جاء منك او من الرئيس |
bu iş meselesi beni çok geriyor. | Open Subtitles | آسف. لدي موضوع العمل هذا الذي يقلقني. |
Biz de bu iş yemeğinde gece yarısına kadar çalışıyorduk. | Open Subtitles | نحن نطيل السهر في عشاء العمل هذا. |
Bana gereken yeni bir meslek Tom. Bu işi istemiyorum. bu iş yanlış, doğru değil. | Open Subtitles | أحتاج إعادة المهمة، (توم), أحتاجها خارج هذا العمل, هذا خاطئ، هذا غير جيد |
bu iş bu yer burası benim her şeyimdi. | Open Subtitles | هذا... هذا العمل... هذا المكان... |
Sadece kendine bir iş bulması gerek, hepsi bu. | Open Subtitles | هو فقط يحتاج لإيجاد بعض العمل هذا ما فى الامر |
Ben de Ronnie'ye çok zengin bir Arap'la ilgili bir iş teklif ediyordum. | Open Subtitles | كنت اتحدث مع توني عن عرض العمل هذا عن ذلك العربي انه رجل اعمال حقيقي ثري جدا |
Çok eğlenceli bir iş gezisinde olmalısın. Hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | حسناً، بالتأكيد تستمتع بوقتك في رحلة العمل هذا ما أتخيله |
Ayrıca, patronum bu hafta muhtemelen beni işten kovacağını söyledi. | Open Subtitles | كما أن مديري قال بأنه من المرجح أن يطردني من العمل هذا الأسبوع |
Bak, eğer bu işten sıkılırsan restoranlarımın birinde işin seni bekliyor olacak. | Open Subtitles | اسمع يوما العمل هذا من التعب اصابك لو لكد وظيفه لدى مطاعمى احد فى تنتظرك |