"العيش هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • orada yaşamak
        
    • orada yaşayamam
        
    • orada yaşayıp
        
    • Orada yaşamayı
        
    • orada yaşamaya
        
    • orada yaşamaktan
        
    • yaşayacağım yer orası
        
    şahane, bolca iş imkanı, ama orada yaşamak isteyeceğimi sanmıyorum. Open Subtitles مذهلة، ومفيدة للأعمال لكن لا اعلم ان كنت اريد العيش هناك
    Yatılı okula gideceksin. Okumak ve orada yaşamak için. Open Subtitles ستذهب إلى مدرسة داخلية للدراسة و العيش هناك
    Ama orada yaşamak çok zor. Open Subtitles ولكن في الحقيقة العيش هناك كان صعباً جداً
    Santa Monica'da yaşıyordum ama artık orada yaşayamam. Open Subtitles لقد كنت أعيش في سانتا مونيكا، ولكن لا أستطيع حقا العيش هناك بعد الآن.
    Tek arzum onun gibi orada yaşayıp kendi çiftliğimi yönetmekti. Open Subtitles كل ما أردته دوما كان العيش هناك مثله ... و ان ازرع ارض ملكي
    Orada yaşamayı o kadar çok istiyordu ki, bunu mümkün kılmak için Juliet'in ilk ev arkadaşı tercihini öldürdü. Open Subtitles هي ارادت العيش هناك بشدة اول خيار له ان تقتل شريكة الغرفة جوليت
    Tabii ki, orada yaşamaya devam edemezdi, bu yüzden ben de Bay Keats'i gelip benimle kalması için davet ettim. Open Subtitles بالطبع لا يمكنه العيش هناك لذا دعوت السيد كيتس ان يعيش معي
    Orada çalışmaktan, orada olmaktan ve orada yaşamaktan. Open Subtitles العمل هناك، ان اكون هناك، فقط العيش هناك.
    Michael ile orada yaşamak istersen, Groby emrinde olacak ve tabii ki ona bakmak için yeterli gelire sahip olacaksın. Open Subtitles , غروبي هي تحت تصرفك إذا أنت ِ تريدي العيش هناك مع مايكل و بالطبع , مع الدخل الكافي لأبقاء ذلك فوق
    Yanlış anlamadıysam Tanrılar Sitesi'nin inşaatının ilerlemediği gibi Romalılar da orada yaşamak istemiyorlar. Open Subtitles لذا، إذا كنت فهمت بشكل صحيح، لا يقتصر الموقع ل قصر الآلهة لن يتقدم، ولكن الرومان لم لا تريد العيش هناك.
    Ama orada yaşamak ve ölmek istemiyorum. Open Subtitles ولكني كرهت العيش هناك وقررت في نفسي أني لن أموت هناك
    Onunla evlenirsen, orada yaşamak zorundasın. Open Subtitles ـ" جان " لو تزوجته سيتحتم عليكِ العيش هناك
    orada yaşamak çok zor olacak. Open Subtitles وسيكون من الصعب حقاً العيش هناك
    - orada yaşamak güzel olur. - Söz veriyorum döneceğim. Open Subtitles سيكون من الجيد العيش هناك اعدك ان اعود
    Ben orada yaşamak istiyorum. Open Subtitles اريد العيش هناك
    orada yaşamak bile istemiyor. Open Subtitles و هي حتى لا تريد العيش هناك.
    orada yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد العيش هناك
    - Hayır, artık orada yaşayamam. Open Subtitles كلا، لا يمكنني العيش هناك بعد الآن.
    orada yaşayamam. Open Subtitles لا استطيع العيش هناك
    Ve ben de orada yaşayıp, sadece-- Open Subtitles واننى استطيع العيش هناك, لذا انا هنا حتى...
    Kocam Orada yaşamayı sevmiyor. Open Subtitles فزوجي لا يحب العيش هناك
    orada yaşamaya devam edemedim. Open Subtitles لم أتمكن من الإستمرار في العيش هناك.
    Her zaman orada yaşamaktan bahsediyorduk, değil mi? Open Subtitles لقد تحدثنا دائماً عن العيش هناك ؟
    Beş yıl sonra yaşayacağım yer orası. Open Subtitles أتوقع العيش هناك بعد خمس سنوات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus