"العَيْش" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşamak
        
    • yaşayamam
        
    • yaşamaya
        
    • yaşamayı
        
    • yaşayamayız
        
    Biliyor musun, Leo, yeniden yaşamak mümkün gibi görünüyor gerçeği böyle bir dereceye kadar eşinizin deneyimi çok anlatıyor. Open Subtitles تَعْرفُ، الأسد، الحقيقة بأنّك إبدُ لِكي يَكُونَ قادر على العَيْش ثانية تجربة زوجتكِ إلى مثل هذا الدرجةِ صادقةُ جداً.
    Ama eğer bir kalbiniz varsa, para için yaşamak istemezsiniz. Open Subtitles لكن إذا كان عِنْدَكَ قلب فأنت لن تُريدُي العَيْش من أجل المالِ
    İnsanlar iki katlı evlerde yaşamak istiyorlar. Open Subtitles الناس يُريدونَ العَيْش في البيوتِ ذات الطابقينِ.
    İngiltere'den gelen haberleri duyduktan sonra yaşayamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ العَيْش لسَمْع الأخبارِ مِنْ إنجلترا،
    Kendinle ilgili ilk görevin yaşamaya çalışmak. Open Subtitles واجبكَ الأول تجاه نفسك، بريسومين ' انك تريدين العَيْش.
    Modern imkanlar olmadan yaşamayı denemek güzel bakarsın belki zombi saldırısı falan olur. Open Subtitles إنه لأمر حَسنُ التدرب على العَيْش على الشبكةِ في حالة الحرب مَع الزومبي
    Sonsuza kadar hayatımı kırılmış bir ayakkabıyla bir resmin içine sıkışmış olarak yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد العَيْش للأبد، وقضاء بقية حياتي هنا محصورة بداخل لوحة مُعلَّقة على الحائط، و أرتدي حذاءً مسكوراً
    Karnınızda sürekli açlık hissederek ve aldığınız her nefeste, çevrenizdeki ölüm ve hastalıkla yaşamak nasıl bir şey, bunu açıklamak çok zor. Open Subtitles من الصعب وصِفُ ما هو العَيْش مع الجوعِ الدائمِ والرائحة الكريهة للمرضِ والموتِ في كُلّ نفس تَأْخذُه
    Bak çok uzak olmasada eskiden seninle yaşamak istediğim bir zaman vardı. Open Subtitles ، منذ وقت قريب كُنْتُ سأريد العَيْش هنالك وأكون قريبة منك
    Gerçekleri konuşmak kolay ama onlarla yaşamak hiç değil. Open Subtitles التَحَدُّث عن الحقيقةِ سهل لكن العَيْش بواسطتها صعب
    Orası yaşamak istediğim son yer. Open Subtitles ذلك المكانُ الأخيرُالذى أُريدُ العَيْش فيه
    Geçen ay, ağaç evinde yaşamak istemişti. Open Subtitles نعم الشهر الماضي أرادَ العَيْش في بيت شجرةِ
    Dürüst olmak gerekirse, Herkesin düşündüğü şeyi söyleyeceğim. Onunla yaşamak tuhaf olacak. Open Subtitles لِكي َأكُونَ صادقَ،سَأَقُولُ مايفكر به كُلّ شخصَ أنه سيكون أمراً غريب العَيْش معه.
    Onunla beraber yaşamak ve aynı yatakta uyumak istiyorum. Open Subtitles أُريدُ العَيْش معه وأن تستمر صداقتنا إلى الأبد
    Can sıkıntısından sızlanmadan, her günün birbirinin aynı olduğunu düşünmeden yaşamak istiyorum. Open Subtitles أُريدُ العَيْش بدون سأمِ بدون التَفْكير كُلّ يوم في نفس الشئ
    Ama bu demek oluyor ki, evi artık müsait ve küçüklüğümden beri hep o evde yaşamak istemiştim. Open Subtitles لَكنَّ هذا يَعْني بأنّ بيتها متوفرُ وأنا أردتُ العَيْش في ذلك البيت منذ أن كُنْتُ فتاة صغيرة
    Ve ben bu kadar korkunç bir şey yaptığımı bilerek daha fazla yaşayamam. Open Subtitles و لا أَستطيعُ العَيْش مع نفسي عارفة بانني فعلت شيئا سيئا
    Bu şekilde daha fazla yaşayamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ العَيْش كهذا أكثر.
    Onsuz yaşayamam, Amca Ya. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ العَيْش بدونها، ياعماه
    Artık bu evde yaşamaya iyice alıştı. Open Subtitles هو الآن اعتاد علي العَيْش في هذا البيتِ
    Bununla yaşamaya alıştım. Open Subtitles تَعلّمتُ العَيْش بها
    Yapman gereken, iyi tarafının kazandığı ile yaşamayı öğrenmek. Open Subtitles بأَنْك يَجِبُ أَنْ تَتعلّمُ العَيْش على ما الجزءِ الجيدِ يَكْسبُ.
    Biz İtalyanlar aşk adamıyız. Aşksız yaşayamayız. Open Subtitles الإيطاليون لا يستطيعون العَيْش بدون حبِّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus