Milletler aslında birbirini tanımayan milyonlarca yabancı toplulukları. | TED | فالأمم هي مجتمعات من ملايين الغرباء الذين لا يعرفون بعضهم البعض. |
Eğer ailem, arkadaşlarım, iş arkadaşlarım ve dışarıda bana yardım eden onca yabancı olmasaydı bugün olduğum yerde olamazdım. | TED | لم أكن لأصبح هنا اليوم إذا لم تساعدني أسرتي وأصدقائي وزملائي والعديد من الغرباء الذين ساعدوني كل يوم في حياتي. |
Tamamen birbirine yabancı insanların bir domino oyununda nasıl da bir araya geldiklerini görseniz şaşarsınız. | Open Subtitles | ستتفاجأ من وجود الغرباء الذين يتحالفون في لعبة الدومينو |
Yolda, bana yazan yabancıların bazılarını ziyaret ettim. | TED | على طول الطريق، زُرنا بعض الغرباء الذين كتبوا إليّ. |
# Benim gibi olan bu yabancıların bir şeyleri bana tanıdık gibi # | Open Subtitles | فهناك شئ مألوف في الغرباء الذين يشبهونني |
# Benim gibi olan bu yabancıların bir şeyleri bana tanıdık gibi # | Open Subtitles | هناك شئ مألوف في هؤلاء الغرباء الذين يشبهونني |
# Bilmek istiyorum bütün bu bana yabancı gelen şeyleri # | Open Subtitles | أريد أن أعرف عن هؤلاء الغرباء الذين يشبهونني |
# Bilmek istiyorum bana yabancı olan bu şeyleri # | Open Subtitles | أريد أن أعرف عن هؤلاء الغرباء الذين يشبهونني |
# Bilmek istiyorum bana yabancı olan bu şeyleri # | Open Subtitles | أريد أن أعرف عن هؤلاء الغرباء الذين يشبهونني |
Birbirini çok iyi tanıyan iki yabancı gibiydik. | Open Subtitles | نحن كنّا مثل الغرباء الذين عرفوا بعضهم البعض جيدا |
Birbirini çok iyi tanıyan iki yabancı gibiydik. | Open Subtitles | نحن كنّا مثل الغرباء الذين عرفوا بعضهم البعض جيدا |
Senin az tanıdığın, dünyana tamamen yabancı biri olduğumu biliyorum, ama... | Open Subtitles | أعرف بعض الرجال وانت بالكاد تعرفين مجموعه من الغرباء الذين ليسو في عالمك لكن |
Benim için neyin en iyisi olduğunu düşünen bir avuç yabancı görüyorum. | Open Subtitles | أرى حفنة من الغرباء... الذين يزعمون بأنهم يعلمون ما هو الأفضل لي. |
# Benim gibi olan bu yabancıların bir şeyleri bana tanıdık gibi # | Open Subtitles | هناك شئ مألوف في هؤلاء الغرباء الذين يشبهونني |
Yakın zamanda gelen yabancıların olduğunu duyduk sert görünen bir grup, bir sürü Wraith öldürdükleri için övünüyorlarmış. | Open Subtitles | سمعنا عن الغرباء الذين وصلوا مؤخرا مجموعة من قساة المظهر تبجحوا بقتل العديد من الريث؟ |
Sağolun ama yabancıların beni parçalara bölmesine karşı katı bir kuralım var. | Open Subtitles | شكراً لكَ لكن انا املكُ تأمينا قوياً ضد الغرباء الذين يقطعونني إلى مليون قطعة |
yabancıların soru sormalarını sevmeyen insanlar için çalışıyorum. | Open Subtitles | اعمل لدى بعض الأشخاص لا يحبون الغرباء الذين لديهم أسئلة |
(Project Glass) Bu yeni bir teknoloji. Bunlarla bakıyorsunuz ve gördüğünüz dünya verilerle zenginleştirilmiş oluyor: yerlerin isimleri, anıtlar, binalar, hatta belki bir gün sokakta yanınızdan geçen yabancıların isimleri. | TED | إنها تكنولوجيا جديدة. تنظر من خلالها والعالم الذي ترونه معزز بالبيانات: أسماء الأماكن والمعالم والمباني، وفي يوم ربما، ربما حتى أسماء الغرباء الذين تمرون بهم في الشارع. |
(Alkışlar) Amerikada ölen çocukların çoğu hala hastane odalarında ölüyor. Bipleyen makinalarla ve sanayi tipi ışıkların altında yabancıların ortasında ve bu zor şartlar altında veda etmekten başka seçeneği olmayan kaygılı ve bitkin büyükleriyle çevriliyken. | TED | وما زال معظم الأطفال مما يموتون في أمريكا كل عام يموتون في غرف المشفى، محاطون من قبل أجهزة التصفير والكبار القلقين المنهكين الذين ليس لديهم اختيار آخر سُوى وداع أطفالهم تحت أضواء المؤسسة القاسية وبين الغرباء الذين هم على مقربة منهم. |