Görmeyecekler çünkü onu göl kenarında gün batımını izlemeye çağıracaksın. | Open Subtitles | هم لَيسوا ذاهِبينَ إلى. أنت سَتَدْعو ه لمُرَاقَبَة الغروبِ بالبحيرةِ. |
Gün batımını izleyerek romantik bir an yaşarsınız. | Open Subtitles | تَذْهبُ هناك، تَتمتّعُ بذلك الغروبِ الرومانسيِ. |
Hadi göle gidip gün batımını izleyin. | Open Subtitles | تعال، دعنا نَنْزلُ إلى البحيرةِ ويَتمتّعُ بذلك الغروبِ. |
Bir cinayet zanlısını takip ediyorum. Siyah Escalade, Sunset üzerinde doğuya gidiyor. | Open Subtitles | نطارد مشبوهين 7 8 1 جيب سوداء، متجّهة شرقاً عند الغروبِ |
Sunset Bulvarı'nda üstü açık, gümüş renkli bir Mustang'in peşindeyiz. | Open Subtitles | مطاردة موستينغ فضية وجيب سوداء جادة الغروبِ |
Bu sefer, John Wayne, Grace Kelly ile gün batımına doğru yürüyemeyecek. | Open Subtitles | هذه المرة جون وَين لن يغادر إلى الغروبِ مع غريس كيلي |
Atını gün batımına sürmeden önce bize biraz bilgi verir misin? | Open Subtitles | الرأي، أمامك جولة مِنْ إلى الغروبِ , hopalong, تَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ إجمعْ معلوماتاً؟ |
Burda,güneş batana kadar çalışmıyoruz. | Open Subtitles | في هذه المنطقةِ، لا أحد سيخرج بعد الغروبِ |
Roz, gün batımını izlemek için göl kenarına gidiyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ، روز تَنخفضُ إلى البحيرةِ لمَسْك ذلك الغروبِ. |
Sizi oraya zorla götürmem gerekse bile, gün batımını izleyeceksiniz. | Open Subtitles | أنت سَتَتمتّعُ بذلك الغروبِ الرومانسيِ إذا أنا يَجِبُ أَنْ أَسْحبَك هناك نفسي. |
Şimdi "Sunset Mermer ve Fayans" firmasıyla görüştüm. | Open Subtitles | أنا فقط نَزلتُ من الهاتفِ بالرخامِ وبلاطةِ الغروبِ. أعتقد سَأَحْصلُ علينا في الكلفةِ. |
Gün batımına bakın. | Open Subtitles | إنظرْ إلى ذلك الغروبِ. |
Bu beni yatıştırır. Gün batımına bak baba. | Open Subtitles | أوه، يَنْظرُ إلى الغروبِ. |
Nawali diyor ki, "her gün güneş batana kadar at sürün. | Open Subtitles | " نوالي" يقول , "ارْكبُوا الخيل كُلّ يوم إلى الغروبِ . |