Eastman'larla ve o avare zengin kizlarla birlikte olmandan iyi. | Open Subtitles | وكل أولئك الفتيات الغنيات مع لا شيء للقيام به |
zengin hanımlar onlarla parklarda gezer ve eğlence için yarıştırılırlar. | Open Subtitles | النساء الغنيات يربكبنها في المتنزهات ونحن نتسلى بسباقاتها |
Adam ülkenin dört bir yanındaki zengin kadınların listesini yapmış. | Open Subtitles | الشاب احتفظ بقوائم للسيدات الغنيات في كل انحاء البلد مرفقة بكل معلوماتهم الاساسية |
Bütün zengin arkadaşlarının dadısı var. A kalite dadılar. | Open Subtitles | كل من صديقاتك الغنيات لديها مربية مربية من الطراز الأول |
Benimle egzotik, klas şeyler yapmak isteyen yaşIı, süslü, zengin bayanlar için. | Open Subtitles | لا للسيدات الغنيات اللاتي يريدون فعل بعض الاشياء الرائعة معي |
Kadınlar için spor kıyafetler. Ayrıca sadece zengin kadınlar için de değil. | Open Subtitles | ملابس رياضية للنساء وليس فقط لأجل النساء الغنيات أيضاً |
Bunlar tarihteki erkeklerini satın alabilecek kadar zengin kadınlar. | Open Subtitles | من كُلّ النِساء الغنيات في التاريخِ اللواتي يُمكِنُهن أَن يَتحمّلنَ شراء رجالَهم. |
Ben... Ben zengin çocuklarını anlamıyorum yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أنني لايمكن أن أفهم الفتيات الغنيات |
Dışarıda bir sürü zengin yaşlı kadın var ve babacığa da doğrusal ivmelendirici gerekiyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من السيدات الكبار الغنيات بالخارج و بابا يحتاج لجهاز معجل خطيّ جديد |
zengin kız çalar, tatlı kız yalan söyler, akıllı kız salak rolü yapar ve salak kız günün hepsinde söylediklerim gibi olmaya çalışır. | Open Subtitles | الفتيات الغنيات يسرقن. الفتيات الجميلات يكذبن. والفتيات الذكيات يبدون مغفلات. |
Evet, ama burası benim mahallem ve ben buralarda zengin beyaz kızların kenar semtlerde esrar aramasından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | نعم,حسنا هذا حيي ولا أحب أن أرى الفتيات البيض الغنيات يتسكعن هنا من أجل حقائب دين |
Herkes bilir ki en iyi zengin ve hırçın kızlar seks yapar. | Open Subtitles | الجميع يعرف فتاة غنية , الفتيات الغنيات هن الأفضل في ذلك |
Hayır, değil. Bunlar beyaz zengin kadın hobileri. | Open Subtitles | لا إنها ليست كذلك هذه هوايات السيدات البيضاوات الغنيات |
Scott evli zengin kadınların peşindeydi. | Open Subtitles | سكوت كان يستهدف النساء المتزوجات الغنيات |
Görünüşe göre kurbanımıza barda zengin evli kadınları tavlamasına yardım ediyormuş. | Open Subtitles | تبين انه كان يساعد الضحية فعلا التقاط النساء المتزوجات الغنيات من الحانات |
Şu zengin sürtükler çok şanslı! | Open Subtitles | هاؤلاء الساقطات الغنيات المحظوظات |
zengin bekar annelerin parkı nerede onu söyle. | Open Subtitles | أين تركن الأمهات الغنيات السيارات؟ |
zengin karıları öldürürüm. | Open Subtitles | أنا أقتل العاهرات الغنيات |
zengin kız sorunları. | Open Subtitles | مشاكل الفتيات الغنيات. |
Aspen'de zengin kızları kıçlarından siktim, | Open Subtitles | ضاجعت الغنيات في "آسبن"، |