kasıtsız adam öldürmekten ve kendini tehlikeye atmaktan suçlu bulundun. | Open Subtitles | أتهمت بالقتل الغير متعمد و تعريض حياة الاخرين للخطر |
Sadece kasıtsız adam öldürmekten suçluyum. Kaseti gördünüz. | Open Subtitles | الشئ الوحيد المذنب بشأنه هو القتل الغير متعمد لقد رأيت الشريط |
kasıtsız adam öldürdüğümü kabul ettim, hapse girmem gerekmeyecek. | Open Subtitles | ناشدت بالقتل الغير متعمد ، ولن يتحتم علي الذهاب الى السجن. |
Savcı kasıtsız adam öldürme suçundan 4 yıl teklif ediyor. | Open Subtitles | النائب العام يقول أن أربعة ماتوا بالقتل الغير متعمد |
Haklarınızı bilme yetisine sahip olduğunuz ve ifadenizi gönüllü olarak verdiğinizden kasıtsız adam öldürme suçunu üstlenmenizi kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنا واثق بأنك تعرفين حقوقك وهذا تصريحك سأوافق على إدانتك، بالقتل الغير متعمد |
Planlı cinayet. Pazarlıkla 11 yıllık kasıtsız adam öldürmeye indi. | Open Subtitles | القتل المتعمد تم إخفاض التهمة إلى 11 سنة و القتل الغير متعمد |
kasıtsız adam öldürme, böyle bir suçtan ne kadar ceza alır Sallie? | Open Subtitles | القتل الغير متعمد, ما أسوأ مدة يمكنك قضائها في هذا يا (سالي)؟ |
Lionel olayı yüzünden sinirli olduğunu biliyorum ama kasıtsız adam öldürme biraz fazla değil mi? | Open Subtitles | أعلم بأنك مستاء بشأن أمر ليونيل كله ولكن ألا تعتقد بأن القتل الغير متعمد أبعد إلى درجة مقولة "العين بالعين" ؟ |
kasıtsız adam öldürme. | Open Subtitles | القتل الغير متعمد |
Sadece kasıtsız adam öldürdüğünü kabul edecek. | Open Subtitles | سيعترف بالقتل الغير متعمد فقط |
Bence bırakalım, Annette Raber kasıtsız adam öldürme savunması yapsın. | Open Subtitles | أظن أنه يجب أن ندع (آنت رايبر) تعترف بقتلها الغير متعمد |