Hem ayrıca senden o kadar uzun süre ayrı kalmaya dayanamazdım. | Open Subtitles | وبالإضافة، لا أتحمّل أن أكون بعيدة عنك طوال تلك الفترة الطويلة. |
Bu kadar uzun süre nasıl idare ettin, etkilendim doğrusu. | Open Subtitles | أنا معجبة بأنك تدبرت الأمر لهذه الفترة الطويلة |
Eşinizle bu kadar uzun süre ayrı kalmanız alışıldık bir şey mi? | Open Subtitles | أكان أمراً شائعاً الإبتعاد عن بعضيكما لهذه الفترة الطويلة ؟ |
Sevdiği insanlara bu kadar uzun süre yalan söylemiş olmasının kesinlikle imkânı yok. | Open Subtitles | من غير الممكن إنه استطاع أن يكذب على الناس الذين يحبهم لهذه الفترة الطويلة |
Ona, babanı bu kadar uzun süre aklında tutarak aptallık ettiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنها حمقاء لتمسكّها بذكرى والدك كل تلك الفترة الطويلة |
Kornayı o kadar uzun süre çalmana gerek yok., | Open Subtitles | أنت لست بحاجةٍ لـضرب البـوري هذة الفترة الطويلة |
- Aile bağları, nasıl bu kadar uzun süre dağılmadıklarını da açıklıyor. - Tamam, gidip onları yakalayalım. | Open Subtitles | هذا يبين ما أبقاهما معاً لهذه الفترة الطويلة - حسناً إذاً، لننال منهم |
yok Yoma'dan çok uzun süre işkence gördüğü için... konuşamıyor bile. | Open Subtitles | لا , لا لكن بسبب الفترة الطويلة للأذى "الذي تعرضت له من "يوما |
Daha önce hiç uzun süre ortadan kaybolmuş muydu? | Open Subtitles | هل اختفى من قبل لهذه الفترة الطويلة ؟ |