"الفخذي" - Traduction Arabe en Turc

    • Uyluk
        
    • Femoral
        
    • kalça
        
    • artere
        
    Buna ultrasonla bakıldığında Uyluk atardamarının şimdilik zarar görmediği görüldü. Open Subtitles الموجات الصوتية لهذه تظهر أن الشريان الفخذي سليم، للوقت الحالي.
    Uyluk kemiği kaslarına peroneal güzergah değiştirme uyguluyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تحول مسار العصب الشظوي العميق إلى ذات الرأسين الفخذي
    Uyluk atardamarı zedelenmiş. üçe ayrılan yere yakın taraftan 10 cm eksik. Open Subtitles الشريان الفخذي مَقْطُوعُ. هو يَتغيّبُ عنه حوالي 10 سنتيمتراتِ أدنى إلى trifurction.
    Femoral damar yoluyla kalbe ulaşırız ve kement kullanır gibi kabloyla kurşunu yakalarız. Open Subtitles و ندخله إلى وريدك الفخذي ثم إلى القلب ثم نصطاد الرصاصة باستخدام السلك
    Femoral arterinden kateter ile pıhtıyı arayarak beyne kadar ulaşacağız. Open Subtitles سندخل قسطر بوريدك الفخذي إلى مخك بالأعلى كي نكشف عن الجلطات
    Yoğun kanama. Derin yara. Uyluk atardamarını parçalamışa benziyor. Open Subtitles كثير من تدفق الدم، جرح عميق يبدو مثل قطع بالشريان الفخذي
    Şans eseri, Uyluk atardamarına bir şey olmamış. Ayrıca kuşatıldık. Open Subtitles ولحسن حظه أن شريانه الفخذي لم يُقطع, ونحن محاصرون
    Her iki kurbanın Uyluk atardamarlarında büyük delikler var. Open Subtitles هناك ثقبين كبيرين في الشريان الفخذي لكل ضحية
    Senin Uyluk atardamarının üstünde bıçağını tutan adamım ben. Open Subtitles أنا الشخص ذو السكين الموجه إلى الشريان الفخذي الخاص بك
    Tüfek sanırım bacağını kırdı ve sanırım Uyluk atardamarını kısmen parçaladı. Open Subtitles و تلك البندقية التي كسرت ساقك أعتقد بأنها فجرت الشرياني الفخذي ايضاً
    Kasığından vurulmuş, Uyluk damarına gelmemiş. Open Subtitles طلق ناري في الفخذ, اخطأ إصابة الشريان الفخذي,
    Fışkırmıyordu... yani Uyluk atardamarı kesilmemişti. Open Subtitles الدماء لم تكن مندفعة، مما يُعني بأن الشريان الفخذي لم يُقطع
    Ama bunu ona her kim yaptıysa, Uyluk atardamarını dağlamış. Open Subtitles لكن من فعل ذلك لها أكتوي الشريان الفخذي.
    Bir cismin bunu yapabilmesi için önce Uyluk atardamarını kesmesi gerekir. Open Subtitles من أجل أن يتسبب سلاح بهذه الإصابة، كان ليقطع الشريان الفخذي أولا.
    Camı çıkarmamız gerek ama çok dikkatli olmalıyız çünkü Uyluk atardamarı tam orada. Open Subtitles علينا أن نستخرج الزجاج ولكن بغاية الحذر لأن الشريان الفخذي هنا تمامًا
    Ben rahatsızlanmadan hemen önce, ekibimdekilerden birinin Femoral arteri kesildi. Open Subtitles قبل أن أصاب قَطَعَ أحدُ أفرادِ مجموعتي شريانَه الفخذي
    Daha zor olur ama Femoral arterden girişe oranla daha iyi kontrol sağlanır. Open Subtitles سيكون أصعب، ولكن سيكون هناك سيطرة أفضل من الدخول عبر الفخذي.
    Hasta vurulmuş ve kurşun Femoral damarın içine girmiş. Open Subtitles المريضة أصيبت بطلقة ناريّة و تم سحب الرصاصة عن طريق الوريد الفخذي
    Tamam, biz yapacağız perkütan gitmek Femoral arter yoluyla , göğsüne kadar , yerleştirin vevana dağıtmak . Open Subtitles حسناً, سنبدأ عن طريق الجلد من خلال الشريان الفخذي إلى الصدر ثم ندخل الصمام
    Sol ve sağ Cannulate kılıflar ile Femoral arter . Open Subtitles سنُقَنِّي الشريان الفخذي الأيسر و الأيمن بالأغلفة
    Kemikteki bu kadar derin bir kesik kalça arterini kesmiş olabilir. Open Subtitles أيّ جرح عميق بما يكفي ليترك أثراً على العظم من شأنه أن يقطع الشريان الفخذي.
    Pedikülü sirkonfleks artere bağlayıp nekrotik kemiğin içini mi çıkaracaksın? Open Subtitles ستصلين العنيقة بالشريان الفخذي المنعطف ثم ستزيلين العظم المنخور

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus