"الفردوس" - Traduction Arabe en Turc

    • Cennet
        
    • cennete
        
    • Cennette
        
    • The
        
    • cenneti
        
    • cennetten
        
    • Cennetin
        
    • Eden
        
    • cennetteki
        
    Tanrım, burası ne kadar hoş. Çocuklar için tam bir Cennet. Open Subtitles ‫‎يا إلهي، ما أجمل هذا المكان ‫‎إنه بمثابة الفردوس بالنسبة للأطفال
    Cennet'te daha fazlasını alabilirsin Dünya'dayken bıraktıkların için. Open Subtitles ما تتصدق به على الأرض ستجد أضعافه مئة مرة في الفردوس الأعلى
    İsa O'na Cennet denilen yerde, babasının yanında bir yer teklif etti. Open Subtitles لقد منحه المسيح مقعدا بجوار والده في مكان يدعى الفردوس
    Camus, "Kadınlar, yeryüzündeki cennete ait görüp görebileceğimiz tek şeydir" demişti. Open Subtitles قال كامو بأنّ النساء كلّ بأنّنا أبدا سنعرف الفردوس على الأرض.
    Dilenciler, hırsızlar bu Cennette su kenarındaki kör kaplanlar balıkçılar ve de düşünürler. Open Subtitles المتسولين، اللصوص هنا فى الفردوس النمور العمياء على الميناء السماكين والمنشقين هو وهى
    Burroughs'un şartlarını kabul edeceğim ama The Paradise'ı da korumam lazım. Open Subtitles إذن سوف أوافق على شروط بوروز لكن احتاج شيئا يحمي الفردوس
    İşte bu şeklide şampanya içerek çakır keyif olurken bu muhteşem cenneti de keşfetmiş olursunuz. Open Subtitles كما لو كنت شربت الكثير من الشمبانيا باكتشافك لهذا الفردوس الشيك
    İsa O'na Cennet denilen yerde, babasının yanında bir yer teklif etti. Open Subtitles لقد منحه المسيح مقعدا بجوار والده في مكان يدعى الفردوس
    fakat 2 aydır bu Cennet adasında gizlenmektesin. Open Subtitles ولكن أنتِ تختبئين في جزيرة الفردوس منذ شهرين حتى الآن.
    Buenos Aires'in kuş uçuşu 90 mil kuzeydoğusunda hiçbiryerin ortasında, tatlı, güzel bir Cennet parçasına gideceksin. Open Subtitles حسناَ سترون سوف تهبطون في جمال يقارب الفردوس في وسط عراء
    Burası soğuk ve ıssız bir dünya ama bu anne ve yavrusu için bir Cennet. Open Subtitles إنه عالم باردٌ و قاس أمّا للدببة القطبية و صغارها فهو جنة الفردوس
    Cennet denilen bu yerde, dünyanın ucunda yaşıyoruz. Open Subtitles في نهاية الارض بمكان يلقى عليه اسم الفردوس.
    Cennet gibi. Daha önce hiç böyle bir yer görmemiştim. Open Subtitles وكأنني في الفردوس لم أر شيئاً كهذا طيلة حياتي
    "Onu yakacaklar. Yandıktan sonra ruhu cennete gidebilecekmiş." Open Subtitles سنحرقه، فورا سيذهب وكلّ ما يمتلك الى الفردوس
    "Onu yakacaklar. Yandıktan sonra ruhu cennete gidebilecekmiş." Open Subtitles سنحرقه، فورا سيذهب وكلّ ما يمتلك الى الفردوس
    Dünyanın günahlarını sırtlanan Yüce İsa... bu vücudu cennete buyur etmek için meleklerini gönder. Open Subtitles أيها الحمل الذي خلصت العالم من خطيئته أرسل ملائكتك للترحيب بهذا الجسد في الفردوس
    Ve bu savaş bittiğinde ya Cennette ya da zafer meydanında yine görüşürüz! Open Subtitles وعندما ينتهي يوم المعركة هذا سوف نتقابل في الفردوس أو على ساحة النصر
    Bunlar krallarına armağanları. Cennette de kral olması için. Open Subtitles هذه هدايانا إلى سيدنا لدعم مملكته في الفردوس
    Efendim, ben The Paradise'a Bay Moray'in eşi öldükten sonra geldim. Open Subtitles سيدي , أنا قدمت الى الفردوس بعد وفاة زوجة السيد موراي
    Bu maddeyi imzalamak cenneti yaşamak gibi. Open Subtitles التوقيع على الفقرة 14 مثل التوقيع لدخول الفردوس
    Senin çektiğin acılar babamınkinin yanında kıymık acısı gibi kalır... cennetten dışlanmış, yeryüzüne inmiş melek, sürgün edilmiş, hakarete uğramış... Open Subtitles لم تكن آلامك على الصليب سوى فتات من الآلام العنيفه التى عاناها أبى الذى ألقى به خارج الفردوس الملاك الهابط
    Cennetin kapıları sadece yüzüme kapanmak için açılmıştı" Open Subtitles فتحت لي أبواب الفردوس و لكن لترتد على وجهي
    O buradaydı, Eden'da, diğerleriyle birlikte. Open Subtitles كانت هنا , في الفردوس مع الأخرين
    cennetteki bütün ruhlar için herşey açık mı? Open Subtitles أكل الأشياء واضحة للأرواح فى الفردوس ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus