"الفطيرة" - Traduction Arabe en Turc

    • pasta
        
    • turtayı
        
    • Turta
        
    • pastayı
        
    • kek
        
    • krep
        
    • turtanın
        
    • gözleme
        
    • turtaya
        
    • Pastanın
        
    • pastadan
        
    • çörek
        
    • turtadan
        
    • keki
        
    • böreği
        
    Kuru üzümlü ve yulaflı pasta aşkını git başka yerde gider! Open Subtitles سيكون عليكِ الحصول على البسكويت من مكان آخر، أيتها الفطيرة المجروشة
    Kendini nasıl hissediyorsun? pasta yeme yarışmasına girmeye hazır değilim. Open Subtitles أَعني أنا لست على وشك دخول أي مسابقات لأكل الفطيرة
    Biri kumandayla nasıl başa çıkacağı bir de turtayı nasıl ısıtacağı. Open Subtitles كيف يتعامل مع جهاز التحكم عن بعد ومدى دفء تلك الفطيرة
    - Eminim bu kadar çok Turta yapan bayanı orada görmek isterler. Open Subtitles حقاً وأنا أراهن بأنه لا أحد مطلوب أكثر مِن سيدة الفطيرة بنفسها؟
    Şimdi,kim kusmadan en uzun süre dayanırsa... dolapta kalan son parça pastayı alacak. Open Subtitles الآن من يشرب ويبقى لأطول وقت يأخذ آخر قطعة من الفطيرة في الثلاجة
    Ve neden? Çünkü kek kız ve ben gerçekten beraberdik. TED ولماذا؟ لأن فتاة الفطيرة وأنا، كنا على حد سواء حقيقيين مع بعضنا البعض.
    Kendini nasıl hissediyorsun? pasta yeme yarışmasına girmeye hazır değilim. Open Subtitles أَعني أنا لست على وشك دخول أي مسابقات لأكل الفطيرة
    Ve siz onlara pasta verdiğinizde, burunlarının altına bir ayna tutabilirsiniz. Open Subtitles وعندما تعطوهم الفطيرة ربما تودون أن تحملوا لهم مرآه اسفل أنفهم
    Gizli pasta demişken, gizli defterinle alakalı bir şey söylemek istiyorum. Open Subtitles في الحديث عن الفطيرة السرية, أردت اخبارك بشيء حول دفترك السري
    Eşi, onun tarifiyle bu turtayı yapıp ona götürürsem Kang Woo'yla yaşanan yanlış anlaşılmanın çözülebileceğini söyledi. Open Subtitles اذا أعطيته هذه الفطيرة المُعدة على طريقة زوجته قالت زوجته ربما سيسوي الامور مع كانغ وو
    Bayan Miller bize çilek getirdi. Sana en sevdiğin turtayı yapacağım. Open Subtitles أعطانا السيدة ميلر بعض الكرز حتى أستطيع أن اصتع الفطيرة المفضلة لديك
    Eğer turtayı da 40 dakika sonra koyarsan tatlı zamanına dek ısınmış olur. Open Subtitles ...و إذا وضعت الفطيرة , فبعد 40 دقيقة ستكون ساخنة في وقت التحلية
    Prosfesyonel atletlerin isimlerini taşıyan, golf arabası süren... ..ve Turta yapanların arasında yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش وسط صانعي الفطيرة والذين يمتطون عربة الغولف مع أسماء رياضيين محترفين
    Bu Turta hakkında destansı bir şiir yazmak istiyorum. Open Subtitles أعتزم كتابة قصيدة ملحمية عن هذه الفطيرة المدهشة.
    Şimdi gidip programımı yapacağım. Hoşça kal, Turta adam. Open Subtitles إذًا، أنا ذاهبٌ لتقديم برنامجي الآن أراك لاحقًا يارجل الفطيرة
    Ama pastayı ısıtın. Dondurmayı üstünde değil yanında istiyorum. Open Subtitles لكنّي أريد الفطيرة ساخنة وأريد الآيس كريم جانباً
    Anneniz, eğer gidecekseniz, bu pastayı Bayan Ruth'a götürmenizi söyledi. Open Subtitles امك قالت اذا كنت ذاهبة, خذي هذه الفطيرة الى آنسة روث
    İlki eğlence sektöründe turnede olan biriydi. İyi bir aşçıydı da. kek yapamazdı ama. Open Subtitles فلنرى، الأول كان تابعاً لفرقة تسافر دائماً، لقد كان طباخ ماهراً،ولكن لم يكن بإمكانه طهو الفطيرة
    Al krep Dünyası'ndan Al'le çık, onun yemekleri berbat. Open Subtitles واعدي آل من مطعم عالم الفطيرة فطعامه نتن
    - Zaten buradalar. İkisi de turtanın içinde. Az önce annelerinin iştahla yediği turtanın. Open Subtitles ولماذا، فها هما هنا مطبوخان بتلك الفطيرة التي علفتها أمهما بشهية ومتعة
    Tripp, annen bu yaşında hâlâ kahvaltıda sana gözleme yapıyordu. Open Subtitles تريب ، امك كانت تعد لك الفطيرة للفطور
    Şimdi ya kafanı o turtaya sokarsın ya da ben turtayı kafana geçiririm. Open Subtitles الأن، إما أن تضع وجهك في هذه الفطيرة أو سأضع وجهك في هذه الفطيرة
    Eğer iç karartıcı bir Dünya'da isek, doğru. Pastanın daha da büyütülmesinin imkansız olduğu bir Dünya. TED حسناً. هذا صحيح اذا كان هذا عالم محبط حيث ان هذه الفطيرة لا يمكن جعلها اكبر
    Belki daha az para aldık ama pastadan payımız daha büyüktü. Open Subtitles ربما حصلنا على مال أقل، لكن حصتنا من الفطيرة كانت أكبر.
    Aslında ben bir parça daha çörek alabilirim. Open Subtitles حقيقةً, يمكنني الحصول على قطعة صغيرة من الفطيرة
    Ve biraz da o turtadan. Open Subtitles أوه , و بعضاً من هذه الفطيرة أيضاً , بما أنك صنعتها
    Bütün keki yiyecek misin? Open Subtitles هل ستأكل هذه الفطيرة بأكملها ؟ ربما ، لمَ لا ؟
    Ekstra meyveli böreği kim yiyecek? Open Subtitles من سيحصل على الفطيرة الإضافية ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus