Yapmaya zorlandığınız, aklınızdan çıkmayan korkunç şeyleri nasıl sırtınızda taşıdığınızı. | Open Subtitles | وكيف أنّ كلّ الفظائع التي أرغمتَ على فعلها تثقل كاهلك |
Ya sana bu adamın bana yaptığı korkunç şeyleri anlatsaydım. | Open Subtitles | لو أخبرتك عن الفظائع التي فعلها هذا الرجل بي |
Annen hayatına döndüğü an yaptığı tüm o korkunç şeyleri unutuyorsun da ondan. | Open Subtitles | لأنّ لحظة عودة أمك لحياتك نسيتَ كلّ الفظائع التي فعلَتها. |
Ollie, ebeveynlerimiz bizi sevmiş olabilir fakat bu sevgi, yaptıkları korkunç şeyleri değiştirmez. | Open Subtitles | حبهما لا يكفر عن الفظائع التي أثماها. |
Bana söylediğin korkunç şeyleri mi? | Open Subtitles | عن الفظائع التي قلتَها لي؟ |
Merlyn'in yaptığı korkunç şeyleri asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أغفر لـ (مارلين) الفظائع التي اقترفها أبدًا. |