"الفقر و" - Traduction Arabe en Turc

    • yoksulluk ve
        
    Ve diyeceğim o ki, ulusal çıkarlar ve yoksulluk ve iklim değişikliği problemlerini çözme küresel çıkarı uzun vadede tek bir çıkar haline gelir. TED و قد أقول أن المصلحة القومية و ما تطلق عليه المصلحة العالمية في مقاومة الفقر و تغيُّرات المناخ يتفقان معاً ولو على المدى البعيد.
    Hayatını yoksulluk ve bekaret yeminine uyarak yaşadı. İşte. Open Subtitles عاش حياته مبنياً على النذور و الفقر و العذورية
    Soykırım, yoksulluk ve siyasi yozlaşmayı boş ver. Open Subtitles انسى الإبادة الجماعيه و الفقر و الفساد السياسي
    Bende yoksulluk ve bilinmezlik var kardeşim. Eğer istersen. Open Subtitles لقد حصلت على الفقر و العزلة إذا كنت تريد ذلك
    Makam, para ya da arazi uğruna değil de aşk için evlendi diye onu, zorluklarıyla baş edemeyeceği bir dünyada yoksulluk ve esaret içinde yaşamaya mahkum ettiler. Open Subtitles لأنها تزوجت لأجل الحب ... لا لأجل المكانة و المال أو الأرض ... حكمتم عليها بحياة الفقر و العبودية في عالم لم تألف التعامل معه
    - yoksulluk ve saygısızlık'da. Open Subtitles الفقر و التدنيس
    Ekuador'daki dava bir kaza değildi.Petrol şirketleri bunu bile bile kasten yaptı;bunu para kazanmak için yapıyorladı bunun yanı sıra, dünyabankasının performans kaydına şöyle bir göz atacak olursak bu kurumun fakir ülkeleri kalkındırmak ve yoksulluğu azaltmak adına hiçbir şey yapmadığı ama yoksulluk ve para açığının giderek arttığı görülür.. Open Subtitles في حالة الاكوادور لم يكن حادثا, شركات النفط فعلتها عمدا ؛ انهم يعرفون أنهميفعلونذلكلتوفيرالمال. وعلاوة على ذلك ، نظرة خاطفة على سجلات البنك الدولي ،وهي المؤسسة التي تدّعي علنا مساعدة الدول الفقيرة على التطوير والتخفيف من حدة الفقر ، لم تفعل شيئا سوا زيادة الفقر و توسيع فجوة الثروة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus