| Oh, peki... bende, yaklaşık 34 dolar bozukluk var. | Open Subtitles | أوه ، حسناً .. أنا عندي 34 دولار وبعض الفكة |
| Bu olayda, ben de suçluluk hissediyorum. Ellerindeki kutuya biraz bozukluk koyup yoluma devam ediyorum. | Open Subtitles | أنا بنفسي أتحمل جزء من الذنب، بوضعي بعض الفكة أو دولار في الكوب وأكمل مسيري |
| Yarışa 300 kağıt vereceğiz. Bize 20 kalıyor. Pardon bozuk paranız var mı? | Open Subtitles | لدينا 300 للسباقات و20 لنصرفها اعذرني سيدي, هلا اعطيتني بعض الفكة |
| Kusura bakmayın, düzgün bir yemek için bozuk paranız var mı? | Open Subtitles | عذراً، هلا أعطيتموني بعض الفكة لوجبة محترمة؟ |
| Bozukluğunuz var mı hanımefendi? | Open Subtitles | ألديك بعض الفكة يا سيدتي؟ |
| 5 dolar verip Amerikano alırsan geri alacağın para üstü. | Open Subtitles | . الفكة المضبوطة التي ستحصل عليها . إن إشتريت القهوة الأمريكية بخمسة دولار هنا |
| Yaklaşık 250 bin dolarım ve bu yolun sonunda beni bekleyen 350 binle biraz bozukluk var. | Open Subtitles | لدي حوالي 250 ألف دولار و 350 أخرى و بعض الفكة في إنتظاري في نهاية هذا الطريق |
| Üzgünüm Charlie. Bende hiç bozukluk yok. | Open Subtitles | انا آسفة يا تشارلي ليس لدي المزيد من الفكة |
| Çorabıma bir kaç bozukluk koyacağım sonra da mektup yuvasından size vereceğim. | Open Subtitles | سأضع بعض الفكة في هذا الجورب ومن ثم سأناولك إياه عبر فتحة الرسائل |
| 6 yaşındayken annemin bozukluk paraları ve erkek arkadaşlarının takma dişleri için kanepeleri kaldırırdım. | Open Subtitles | لقدكُنْتأحملأريكاتعندماكُنْتُفِىَالسادسة منعمريّ . لأساعد أميّ للبحث عن الفكة و عن سنه خليلها. |
| Git bak bakalım orada makinanın yanında bozukluk bulabilecek misin. | Open Subtitles | أذهبي وأنظري إذا كان هناك بعض الفكة في آلة البيع هناك. |
| Hey, Irak gazisi için biraz bozukluk verir misin? | Open Subtitles | مرحبا، انملك بعض الفكة من اجل جندي حارب في العراق? |
| Tüm bozuk paraları attığım bir çekmece vardı... | Open Subtitles | كن لدي درج أحتفظ فيه بالنقود الفكة التي معي، حسناً؟ |
| Tüm bozuk paraları attığım bir çekmece vardı... | Open Subtitles | كن لدي درج أحتفظ فيه بالنقود الفكة التي معي، حسناً؟ |
| Araba ruhsatı var; sigorta bilgileri, bozuk paralar, el temizleme jeli. | Open Subtitles | لدينا تسجيل السيارة معلومات عن التأمي، بعض الفكة ملطف لليدين |
| Sokakta çalsam, insanlar önüme bozuk para atar. | Open Subtitles | و إذا قمت بالعزف في الشارع سيقوم الناس بإلقاء الفكة علي |
| Kanepenin yastıkları arasına bozuk para düşmesi gibi. | Open Subtitles | الأمر أشبه بضياع الفكة بين ثنيات الأريكة |
| - Bozukluğunuz var mı, bayan? | Open Subtitles | هل لديكِ بعض الفكة يا سيدتي؟ |
| Biraz Bozukluğunuz var mı bayan? | Open Subtitles | هل لديكِ بعض الفكة يا سيدتي ؟ |
| Bazen para üstü olmayınca, para yerine pul veririz. | Open Subtitles | أحيانا عندما لا نقدر علي دفع الفكة نعطي الطابع مقابل المال |
| Ve düşünce biraz çeyreklik bulabilirsin. | Open Subtitles | واثناء سقوطك، قد تجدين بطريقة سحرية بعض الفكة |
| Ayrıca bu da Çin yemeği, taksi parası ve çocuklara aldığımız çerezlerden kalan bozukluklar. | Open Subtitles | وهذه الفكة تبقت من الطعام الصينىّ وركوب سيارة الأجرة ووجبات خفيفة من أجل الفتية. |
| üstünü getireyim | Open Subtitles | سوف أحضر لك بعض الفكة فقط إنتظر لحظة |
| Kısa tanışıklığımıza hürmeten kabalık etmek istemiyorum ama hiç Bozuğunuz var mı? | Open Subtitles | أكره أن أطلب ذلك منكِ ، بالرغم من معرفتنا القصيرة هل لديكِ بعض الفكة ؟ |