Evet, 60 gün boyunca sadece ve sadece taze meyve ve sebze suyu içti. | Open Subtitles | هذا صحيح، ما مجموعه 60 يوما لم يتناول فيها غير عصير الفواكه والخضار |
Bu meyve ve sebzelerden yapılmış bir triceratops. | Open Subtitles | إنه ديناصور ذو قرون مصنوع من الفواكه والخضار |
Sonra, zararlı ot ve böcekleri öldürmek için ot kırıcılar ve böcek öldürücüler gibi daha da zararlı kimyasallar meyve ve sebzelerin üzerine sıkılıyor. | TED | كما ان الكثير من المواد الكيميائية تنشتر بصورة واسعة اليوم على الفواكه والخضار مثل المبيدات الحشرية ومبيدات الأعشاب التي تستخدم لقتل الاعشاب والحشرات |
Orada meyve ve sebzelerle ilgili verdiğin o bilgiler için teşekkürler Produce. | Open Subtitles | مرحبا، بروديس، اه، شكرا لك علي تلك المعلومات حول الفواكه والخضار و . |
250 farklı çeşit hardal ve sirkeleri, 500'den fazla çeşit meyve ve sebzeleri 25'ten fazla çeşit şişe suları vardı-- ve biz o zamanlar suyu çeşmeden içiyorduk. | TED | لديهم 250 نوع من الماسترد والخل واكثر من 500 نوع مختلف من الفواكه والخضار والعشرا ت من انواع زجاجات المياه-- كان ذلك في وقت كنا معتادين فعلا على شرب زجاجات المياه |
(Gülüşmeler) Ben beş yaşındayken, babam beni market alışverişlerine yanında götürürdü. Ve meyve ve sebzelerin üzerindeki küçük etiketlere şaşkınlıkla bakardı. | TED | (ضحك) عندما كنت ابن خامسة .. كان والدي يأخذني معه الى متجر الخضار .. وكان يشاهد كل الامور الموجودة فيه " بعين طفل " متفاجىء .. وكان يحب قراءة كل الملصقات التي توضع على الفواكه والخضار .. |