"الفوز في" - Traduction Arabe en Turc

    • kazanmak
        
    • kazanmanın
        
    • kazanmamı sağlamaya
        
    • kazanmış
        
    • kazanmayı
        
    Herkesi bir araya getirmenin tek yolu yetenek yarışmasını kazanmak. Open Subtitles الطريقة الوحيده للحصول على الجميع مره اخرى هي الفوز في عرض المواهب
    Bu davayı kazanmak uğruna gösterdiğin katil değil. Open Subtitles لا القاتل الذي تحولينه من هذه القضية لأجل الفوز في هذه القضية
    Futbol maçı kazanmak, hayatta ufak bir şeydir. Open Subtitles الفوز في مباريات كرة القدم امر اصغر من ان نعيش له
    Bir bobsled yarışını kazanmanın en önemli kısmı başlangıçtır. Open Subtitles الفوز في سباق التزلج يعتمد على شيء واحد دفعة الإنطلاق
    21 oyununda kazanmanın yollarıyla ilgili saçmalık nedir Open Subtitles اذن عن ماذا كل هذا الهراء عن إحتمالات الفوز في البلاك جاك؟
    Davayı kazanmamı sağlamaya çalışıyorsun. Biliyorum Open Subtitles تحاولين الفوز في قضيتي اعلم
    Davayı kazanmamı sağlamaya çalışıyorsun. Biliyorum Open Subtitles تحاولين الفوز في قضيتي اعلم
    Ferrari ile görüştüm. Rulette hala kazanmış sayılıyorsun. Open Subtitles كلمت فيراري، لا زال بإمكانك الفوز في المقامرة بالروليت.
    Hepimiz bu seçimi kazanmak istesek de bazılarımız sadece kazanmayı yeterli görüyor Şili'de gerçek bir reform istemiyor. Open Subtitles جميعنا متفقون نحن نريد الفوز في حملتنا ولكن البعض يريدون فقط الفوز
    En büyük dertleri, sokağa çıkma yasasını delmek ya da bira topunu kazanmak olan sıradan, normal çocuklar gibi. Open Subtitles أطفال عاديين وطبيعيين الذين أكبر مخاوفهم كسر حظر التجول أو الفوز في طاولة البيرة
    Birimiz bu oyunu kazanmak üzere. Open Subtitles واحدٌ منا على وشك الفوز في هذه المباراة.
    Hayatta kalmak için savaşı kazanmak gerektiğini söylemişti. Open Subtitles لقد قال إن الفوز في الحرب هو أن تبقى على قيد الحياة.
    Bu oyunu kazanmak istiyoruz Steve, hiç şüphen olmasın. Open Subtitles لن نستطيع ان نربح في لعبة الحب إن ما نريده فعلا هو الفوز في لعبة الحب هذه يا ستيف
    Piyangoyu kazanmanın ne demek olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Open Subtitles لا يمكنك أن تتخيل ما هو العشق الفوز في اليانصيب.
    Bu davayı kazanmanın yolu jüriye tekrar umutsuz bir hikaye anlatmak değil. Open Subtitles مفتاح الفوز في هذه القضيه ليس بإخبار هيئة المحلفين عن قصة يائسه بان هناك من يحيك ضدك
    Ferrari ile görüştüm. Rulette hala kazanmış sayılıyorsun. Open Subtitles كلمت فيراري، لا زال بإمكانك الفوز في المقامرة بالروليت.
    Bu seçimleri kazanmayı o kadar çok istiyorsun ki, nefes alamıyorsun. Open Subtitles ترغب في الفوز في الانتخابات حتى أنك لا تستطيع التنفس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus