| Fizik ve Kimya ilkelerini kullanarak bunu yaparlar, fakat biyolojiyi de kullanabilirler. | TED | يفعلون ذلك بأستعمال مبادئ الفيزياء و كيمياء، لكنهم يستطيعون استعمال الأحياء أيضاً. |
| Fizik kuralları, yapabileceğimiz teleskobun asgari büyüklüklüğünü tamı tamına bize söylüyordu. | TED | قوانين الفيزياء هي التي تملي حجم التلسكوب الأصغر الذي يمكن بناؤه. |
| Çoklu evrenin çoğunda hiçbir şey yoktur ve biz Fizik kanunlarının bir şeylerin olmasına izin verdiği birkaç yerden birinde yaşıyoruz. | TED | في غالب الكون المتعدد لا يوجد شئ، ونحن نعيش في واحد من الأماكن القليلة حيث تسمح قوانين الفيزياء بوجود شئ ما. |
| Bu bağlamda, fiziğin kanunları karanlık enerji miktarını gösteren sayıyı açıklayamaz, çünkü aslında tek bir sayı yok, pek çok sayı var. | TED | في هذا السياق قوانين الفيزياء لا تستطيع تفسير رقم واحد من الطاقة المظلمة لأنه لا يوجد رقم واحد هناك العديد من الارقام |
| Bu çalışmaya, kuramsal Fizik ve atom fiziği üzerine sahip olduğu uzmanlığını kattı. | Open Subtitles | أتت الى هذا العمل مع ما تحمله من خبرة في الفيزياء النظرية والذرية |
| Bir düşünün. Klasik fizikte her zaman sürtünme ve enerji kayıpları vardır. | TED | في الفيزياء التقليدية، يوجد دائما احتكاك، و بالنتيجة يوجد بعض الهدر الحراري. |
| Öyle ki, neredeyse nükleer Fizik gibi günlük hayatımızdan çıkarılmıştır. | TED | وأنه بعيد كل البعد عن الحياة اليومية مثل الفيزياء النووية |
| Dahası, herhangi fiziksel süreç, sadece Fizik kuralları tarafından kısıtlanır ve bu tür bir bilgi tarafından kontrol edilebilir. | TED | وأكثر من ذلك، فإن أي عملية مادية يمكن أن تخضع لنوع من المعرفة، فإنها تُحكَم فقط بموجب قوانين الفيزياء. |
| Muhtemelen en az mevcut Fizik kadar derin yapılar inşa etmeliyiz. | TED | علينا بناء هيكل من المحتمل أن يكون عمقه بعمق الفيزياء الحالية. |
| Kast ettiğin senin geçen sene Doğu Alman Fizik Jurnal'indeki makalen gibi mi? | Open Subtitles | تعنى مثلما حدث معك العام الماضى فى جريدة الفيزياء فى المانيا الشرقية ؟ |
| Hey, hem Fizik hem matematik doktorasına sahip Amerikalıya ne denir? | Open Subtitles | ماذا نسمي الأميركي الأبيض صاحب شهادة الدكتوراه في علم الفيزياء والرضيات؟ |
| Fizik okumak için tıptan ayrıldığında annen telefonda beni azarlamıştı. | Open Subtitles | الطب و الانتقال إلى الفيزياء . وبختنى امك عبر الهاتف |
| Nükleer Fizik çevrelerinde, o partinin yarı ömrü olarak anılacaktır. | Open Subtitles | في دوائرِ الفيزياء النوويةِ، هو مدعوَّة باسم نِصْف حياةِ الحزبِ. |
| Fakat bunu gerçekleştirebilmek için niçin Fizik kanunlarını yeniden yazmak zorundayız? | Open Subtitles | لكن لماذا يجب علينا أن نُعيد كتابة قوانين الفيزياء لننجز هذا؟ |
| Nötrinoları yavaşlatan şeyden bir örnek alabilirsek fiziğin temelini değiştirebiliriz. | Open Subtitles | عينة صغيرة مما يبطئ النيوترينات يمكنه تغيير علم الفيزياء كاملا |
| Zamanın bir ok yönü olmasının gerekçesi, fiziğin temel kurallarında yatar. | Open Subtitles | سبب وجود سهم للزمن هو .. قانون أساسي من قوانين الفيزياء |
| Kesitlere ilaveten, ayrıca fiziği de açıklıyoruz. | TED | بالاضافة للمقاطع, نقوم ايضا بشرح الفيزياء |
| Nükleer fizikte uzman birisi olarak her biri kendi Dünya'sını barındıran farklı boyutlar olduğuna dair bir hipotezim vardı. | Open Subtitles | كخبير في مجال الفيزياء النووية، لقد افترض منذ فترة طويلة بأن هناك عدد لا حصر له من أبعاد متوازية، |
| Ben sadece bu ayakkabılarla çok çok aptal görünen fizikçi ineğin tekiyim. | Open Subtitles | أنا مُجرّد شخص مهووس بعلم الفيزياء والذي يبدو سخيفاً في هذا الحذاء. |
| O da güçleri Fiziğe ve sağduyuya karşı gelen bir süper kahramanın hikâyesi. | Open Subtitles | فهي أيضاً قصة خيالية عن بطل أسطوري تتحدى قواه قوانين الفيزياء والمنطق السليم. |
| Fizikten kimyaya, biyolojiden tıbba kadar yayılan birçok alanda, mesleki açıdan sınırlandırılmış binlerce konu bulunmaktadır. | TED | يوجد الآلاف من المواضيع المحددة مهنيا موزعة من الفيزياء والكيمياء إلى الأحياء والطب. |
| Ve fizikçiler gelip burayı 1980 yıllarında kullanmaya başladılar. | TED | وجاء علماء الفيزياء وبدؤوا في استخدامه في وقت ما في الثمانينيات. |
| Evet, ve bana göre de, fizikle alakası olmayan deliller de var. | Open Subtitles | أجل، وبالنسبة لي فإن هناك احتمالات بأنّ الموضوع ليس عن الفيزياء فحسب |
| fizikteki diğer dalgalar gibi okyanus dalgası da enerji transferi sonucu oluşur. | TED | وكما هو حال باقي الموجات في الفيزياء فإنّ أمواج المحيط تبدي انتقالًا للطاقة. |
| Anahtarları kırmaları için, kuantum fiziğinin kanunlarını kırmaları gerekecektir. | TED | قد ينتهكوا قوانين الفيزياء الكمية لكي يخترقون المفتاح. |
| Eski uzay mekikleri sergisi olan bir astrofizik laboratuvarı gördüm. | Open Subtitles | رأيت مختبر الفيزياء الفلكية له معرض على البدلات الفضائية الممتازة |
| Kariyerime uzay fizikçisi olarak başladım, dolayısıyla evrendeki en güzel yerde yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. | TED | بدأت حياتي المهنية في الفيزياء الفلكية، لذا يمكنكم أن تصدقوني أن هذا هو أعظم مكان في الكون. |
| Kuantum fiziğinde zamanın sabit olmadığıyla ilgili bir teori var. | Open Subtitles | هناك نظرية في الفيزياء حيث لا يمكن تغيير الزمن فيها |