"الفيلا" - Traduction Arabe en Turc

    • villa
        
    • villaya
        
    • villada
        
    • villanın
        
    • villayı
        
    • konakta
        
    • Yalının
        
    • villadan
        
    • villasına
        
    • Laburnums'
        
    , villa yıkıldı, efendim, ancak vücudun varlığı işareti yok Open Subtitles تم تدمير الفيلا يا سيدي، ولكن لا علامة لوجود جثة
    villa kiralık değildi. Sahipleri Sanford'lar. Orada bir partiye gideceğim. Open Subtitles تلك الفيلا ليست للايجار سانتفوردس يمتلكها أنا ذاهبه الى حفله هناك الأسبوع القادم
    villaya gitmek için oteli terkediyor, villayı otele gitmek için. Cep telefonunu açıyor. Open Subtitles و من الفيلا للفندق ثم يتكلم فى التليفون المحمول
    bana bu villada bulunabilecek bir gerçeklik olmadığını söyleyen bir kehanetti. Open Subtitles وكان هذا أوراكل تقول لي أنه كان هناك لا صحة التي يمكن العثور عليها هنا في هذه الفيلا.
    villanın gerçekten inanılmaz bir sahil manzarası var, büro oradaki bir torbacıdan ayarlamış. Open Subtitles أوه، انه هذا الشاطئ الرائع أمام الفيلا التي استولى عليها المكتب من مهرب مخدرات
    John, bu sabah gezdiğimiz villayı soyacaksın, değil mi? Open Subtitles جون أنت سوف تسرق هذه الفيلا التى زرناها أليس كذلك ؟
    konakta ya da evde dolaşan biri olursa kendimi buraya kilitliyorum. Open Subtitles إذا كان أحداً ما هنا يتجول في الفيلا أحبس نفسي هنا
    Göl kenarındaki villa, şarkı ana karakterin ismi ve hatta bitiriş bile aynı. Open Subtitles الفيلا على البحيرة والأغنية متشابهه, اسم الشخصية الرئيسية والنهاية أيضاً متشابهه
    villa da Jung In'ın onu sırtına aldığını gördün değil mi? Open Subtitles لقد رأيت كيف حمل ابنك إبنتي في الفيلا , اليس كذلك ؟
    Şimdi, Winkler iddia ettiği gibi üç gün önce Tranquility villa'sına doğru tepeye ilerliyor. Open Subtitles الآن هناك إتجه مباشرةً نحو الفيلا قبل ثلاثة أيام كما يزعم
    Efendim, burada tehlikedesiniz. Doğruca villaya gitmeniz gerek. Open Subtitles سيدي , انت فى خطر هنا اركب مباشرة الى الفيلا
    Abla, geçen gece villaya gittiğini duydum. Open Subtitles أختي ، سمعت بأنك ذهبتي إلى الفيلا ليلة أمس
    Biz burada bekleyeceğiz. Siz ikiniz villaya gidiyorsunuz. Open Subtitles نحن سوف ننتظر هنا , بينما انتما الاثنان تعودان الى الفيلا
    Noel'le yeni yıl arasındaki haftayı villada geçiririz. Open Subtitles إنه تقليد عائلي، نعم، إننا نقضي الأسبوع بين عيد الميلاد و رأس السنة في الفيلا.
    Seni Dominic ile villada gördüm, oldukça da samimiydiniz. Open Subtitles لقد شاهدتك في الفيلا مع دومنيك، انتم تبدون متحابين.
    villada kalmak istedi, ben de çocukları alışverişe götürdüm. Open Subtitles أرادت أن تبقى في الفيلا بينما أخذت الاطفال لصيد الهدايا التذكارية
    Yani, villanın tamiri sırasında biri Choi Soo-jin'i öldürdü ve sonra bir yere gömdü. Open Subtitles اذاً شخصٌ ما قتل تشوي سو جن بينما كانت أعمال الاصلاح قائمة في الفيلا وشخصٌ ما دفنها هناك
    villanın içi ve manzarası harika. Open Subtitles ، إن النقاط الرئيسية في غرف ضيوف الفيلا هي الأشياء الداخلية والقدرة على مشاهدة المناظر الطبيعية الخلابة
    Bu hafta burayı bitirelim de haftaya villayı hallederiz. Open Subtitles يجب ان نبقى هنا هذا الاسبوع ونبدأالعمل فى الفيلا
    Aklımıza gelmeyen bir şey var. konakta başka gizli oda olmadığına emin misin? Open Subtitles هنالك شيء لم يخطر في بالنا، هل أنت واثق من أن الفيلا لا تحتوي غرف سرية أخرى؟
    villadan ayrılmayacak da ne demek oluyor? Open Subtitles ماذا تعنين أنه لا يريد أن يغادر الفيلا ؟
    Dostum, bu Pampinea Anastasi'nin villasına giden yol mu? Open Subtitles هل هذا الطريق يؤدي الى الفيلا الخاصة ببامبينا اناستازيا ؟
    Örneğin o gece Laburnums'a gidenin siz olduğunuzu da biliyor. Open Subtitles مثلا فهو يعرف ,انه انت ,فى هذه الليلة, فى الفيلا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus