Ve de unutma, bugün itibariyle... tüm çete 40 bin dolar daha değerli. | Open Subtitles | و لا تنس انه من اليوم العصابة كلها تساوي اربعين الف دولار زيادة |
Sence Stephen bu iş için 40 bin dolar almış olabilir mi ? | Open Subtitles | كنت أتسائل هل تعتقدى أن ستيفن يمكنه سحب 40 الف دولار بدون علمك؟ |
Sen zenginsin, ben fakirim... Sana otuz bin dolar veririm. | Open Subtitles | انت رجل غني وانا رجل فقير ساعطيك ثلاثين الف دولار |
Yarın, bana Süt Fonu'na 100 bin dolarlık bir çek göndermeyi hatırlat. | Open Subtitles | غداً، ذكريني بأن أرسل شيكاً بـ 100 الف دولار إلى صندوق التبرعات |
Bir araştırma komitesi oluşturmak için 50 bin dolara ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | نحن اردنا الخمسين الف دولار للإشتراك في لجنة الاستطلاع |
Torununun üniversite fonuna bir 50 bin dolar daha yatırdım. | Open Subtitles | لقد وضعت خمسين الف دولار اخرى في صندوق كلية حفيدتك |
bin dolar civarı kaybetmişti, ama umurunda değildi. | Open Subtitles | لقد خسر الف دولار او ماشابه ولكنه لم يهتم |
Konuşamayan bir kadına bin dolar mı ? | Open Subtitles | لكن الف دولار لأمرأة لاتستطيع ان تتكلم ؟ |
Evet, yetmiş beş bin dolar, nakit, cuma gecesi. | Open Subtitles | من أين آتي بالمال. نعم 75 الف دولار نقدا بحلول ليلة الجمعة. |
Çocuğun iki gün içerisinde yetmiş beş bin dolar getirmesine imkan yok. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن هذا. ليس هناك طريقة ممكنة لهذا الطفل لكي يأتي بـ 75 الف دولار |
bin dolar normali, ben iki bin istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الف دولار معقولة لذا أريد الفين دولار |
Ama bu evi alip bir de üstüne 30 bin dolar kâr ettik. | Open Subtitles | و لكننا اشترينا المنزل و لدينا ربح 33 الف دولار |
bin dolar bunu tekrar yapamazsın diyor. | Open Subtitles | الف دولار على أنك لن تستطيع تكرار هذا ثانية |
bin dolar bunu tekrar yapamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | الف دولار على أنك لن تستطيع تكرار هذا ثانية |
Ama bu evi alip bir de ustune 30 bin dolar kâr ettik. | Open Subtitles | و لكننا اشترينا المنزل و لدينا ربح 33 الف دولار |
20, 40, 60, 80, bin. Yüz yirmi sekiz bin dolar. | Open Subtitles | عشرون,اربعون,ستون,ثمانون ,الف.128 الف دولار |
Sanırım yanınızda 100 bin dolar değerinde malzeme götürüyorsunuz. | Open Subtitles | ..و مع مع اجهزه القسم التى تساوى مائه الف دولار |
Onlardan birini tanıyorum, bir tek saman nezlesine yol açan ot sayesinde 100 bin dolarlık ev yaptırdı. | Open Subtitles | اعرف احدهم، بنى منزل بمائة الف دولار على العشب |
Evet ve görünüşe göre buna benzer bir şey Christie'de 22 bin dolara satılmış. | Open Subtitles | نعم, وهناك لو مشابهه بيعت في معرض كريستي مقابل 22 الف دولار |
Hep pirinç ve balık yemişler. Adam başı 35 bine, berbat muamele. | Open Subtitles | ارز و بعض السمك للاكل صفقه سيئه ثمن الواحد فيهم 35 الف دولار |
- Ne yani 100 bin doları yok olsa bile mi? | Open Subtitles | إذآ يمكنك إعطائي 100 الف دولار ولن يقوم بالسؤال عن ذلك |
30 bini bulsam, yüzde on verir misin? | Open Subtitles | أذا عدت بالثلاثين الف دولار هل تعطينى نسبة عشرة بالمائة منها ؟ |
Evet, Miami dedektifleri yılda 56 bin papel kazanıyor. | Open Subtitles | افضل المحقيقين في ميامي يجنون 56 الف دولار |
Benim 25 bin dolarım bana ne kazandırıyor peki? | Open Subtitles | اذا ما تشتري به 25 الف دولار بالنسبة لي؟ |
Turnuvayı kazanacak kişi 50 bin doların sahibi olacak. 50 bin dolar. | Open Subtitles | خمسين الف دولار للفائز في المسابقه خمسين الف دولار |