Bakın şimdi Büyük Kral Knut'a, bin yıl öncesinin kralı. | TED | الآن ، ها هو الملك كنوت، ملك الف سنة مضت. |
Hayır gitme.Senden ayrı geçen her an bin yıl sürer. | Open Subtitles | لا البقاء بعيدة عنك كل دقيقة فيه تساوي الف سنة |
Ama seni düşünüyordum ve şunu hatırladım tucson'da geçirdiğimiz akıl almaz çılgın gece Bilmiyorum, bin yıl önceydi, ve muhtemelen bunu hatırlamıyorsun-- | Open Subtitles | كنت أفكر بك ثم تذكرت تلك الليلة التي قضيناها في توسان منذ الف سنة, ربما لا تذكر |
Bugünden itibaren bunun bin yıllık bir ulusun doğuşu olduğu söylenebilir. | Open Subtitles | في الصناعة، الاقتصاد والثقافة لذا ستولد دولة لتدوم الف سنة |
Elli bin yıllık yaşamım boyunca hiçbir şey bana kendini toplumun mevcut halini korumaya adamış Adalet Ligi kuruluşu kadar sorun yaratmadı. | Open Subtitles | , خمسون الف سنة من الحياة ولاشيء أبدا أزعجني , بقدر تأسيس أتحاد العدالة |
Peki bunu nasıl yaptık? 10,000 yıl önce avcı-toplayıcıyken sadece bir kaç bin yılda böylesine devasa şehirler üretmeye nasıl başladık? | TED | كيف فعلنا كل هذا؟ كيف انتقلنا من صيادين من قبل عشر الف سنة الى بناء مدن ضخمة كهذه في بضع الف سنة؟ |
İnsan fizyolojisinin evrimini görmek için 100 bin yıl bekleyeceğine, | Open Subtitles | لذا بدلا من انتظار مائة الف سنة ليرى كيف تتطور الفيسيولوجيا البشريه |
Biz insanlarsa yalnızca 200 bin yıl önce. | Open Subtitles | ونحن البشر لا نتعدى المئتا الف سنة من الوجود |
Bu gün, bundan bin yıl sonra, yeni ve daha iyi insan ırkının başlangıcı olarak kutlanacak. | Open Subtitles | في هذا اليوم بعد الف سنة من الان سيحتفل به بأنه بداية لجنس بشري جديد وافضل |
140 bin yıl öncesine dayanan ilkel yapılara ulaşmışlar. | Open Subtitles | وجدوا إنّ تلك الهيكليات القديمة تعود ل 140 الف سنة |
Bana öğretebilecek kapasitede sanatçılar bin yıl önce ölmüş gibi. | Open Subtitles | يبدُ أن الفنانين الوحيدين الذين لديهم شيئًا لتعليمي إياه قد ماتوا منذ الف سنة مضت |
Zamanda 75-100 bin yıl geri giderseniz ve insan evrimine bakarsanız, 75 bin yıl önce çok önemli bir şey olduğu görülür. | TED | إذا عدنا في الزمن الى نحو 75-100 الف سنة وبالنظر الى تطور الانسان يتبين ان هنالك شيء مهم جداً حدث قبل 75 الف سنة |
Ama çeviremedi. Aslına bakarsanız, çok fazla bir şeyi tersine çeviremedi, çünkü eğer bin yıl önce kral olsaydınız ve ülkenizi bir uçtan diğerine katetmek saatler ve haftalar alsaydı, sorumluluğunuzda olan fazla bir şey olmazdı. | TED | في الواقع لم يتمكن من العودة كثيرا لانك إذا كنت ملكا الف سنة مضت في حين انك لا تزال تستغرق ساعات وساعات واسابيع واسابيع لاجتياز بلدك ، لم يكن الكثير الذي كنت مسؤولا عنها. |
(Müzik) Ve bin yıl sonra, bu notalama isteği tamamen farklı bir şekle dönüştü. | TED | (موسيقى) و بعد ذلك بحوالي الف سنة اتخذ هذا الدافع شكلا مغايرا تماما |
İnsan beyni şu andaki büyüklüğüne neredeyse 300-400 bin yıl önce ulaştığı halde, 100 bin yıl önce tüm bunlar çok çabuk bir şekilde meydana gelmiş. | TED | بالرغم من أن الدماغ قد وصل الى حجمه الحالي من ما يقارب 3-4 مئة سنة مضت ولكن منذ 100 الف سنة حدث كل هذا بسرعة كبيرة جداً |
Demek bin yıl geçse bile demezsin. | Open Subtitles | لا ولو بعد الف سنة |
Herkes nedenini unutana kadar süren bin yıllık bir savaş. | Open Subtitles | الحرب التي لم تنتهي , الف سنة من الحروب حتي انه لا احد يتذكر السبب |
9 farklı ülkede iş yaptım lâkin kendimi seninle kıyasladığımda, bin yıllık meşe ağacı gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اقوم بالتجارة في 9 بلدان مختلفة لكن مقارنة بك , اشعر كأن شجرة بلوط عمرها الف سنة |
Hive'ın bin yıllık kini var. | Open Subtitles | يبدو أن (القفير) يحمل ضغينة عمرها الف سنة |
Her bin yılda bir evrendeki her yaşam biçimini test ederim. | Open Subtitles | كل الف سنة اختبر نظم الحياة جميعا فى الكون |
Genellikle çok yavaş gerçekleşir mesela bin yılda 30 cm. tortul diyelim. | Open Subtitles | عادة ما تحدث ببطئ شديد فلنقل قدم من الترسبات الأرضية كل الف سنة |