Ve internet iletişim kurma yollarımızı nasıl değiştirdiyse, programlanabilir para da nasıl ödeme yaptığımızı, tahsis etme ve değer biçme şeklimizi değiştirecek. | TED | وكما غيرت الإنترنت طريقة تواصلنا، ستغير النقود القابلة للبرمجة طريقة قيامنا بالدفع، والتخصيص والتقييم. |
programlanabilir parayla yeni bir döneme giriş yapıyoruz. | TED | نحن ندخل عصر جديد من النقود القابلة للبرمجة. |
programlanabilir para, parayı demokratikleştirir. | TED | إن النقود القابلة للبرمجة تجعل النقود ديمقراطية. |
Aslında programlanabilir makine fikri 700 yıl boyunca müzikle ayakta tutuldu. | TED | في الحقيقة، فكرة الألات القابلة للبرمجة بقيت حيّة حصرياً علي الموسيقي لحوالي 700 سنة. |
programlanabilir bakteri de sadece kanserle savaşmakla sınırlı değil. | TED | لا يقتصرعمل البكتيريا القابلة للبرمجة على مكافحة السرطان. |
Solucan, programlanabilir mantık kontrolcülerine saldırmak için tasarlanmış. | Open Subtitles | إنّها مُصمّمة لمُهاجمة الأجهزة المنطقيّة القابلة للبرمجة. |
Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca George Church haberlerde çok sık görüldü. Çünkü kendisi programlanabilir bir hücreyi alıp içine insan genomu enjekte ettiğinden söz ediyordu. | TED | وخلال الأسابيع القليلة الماضية، ظهر جورج تشارش في الأخبار كثيراً لأنه كان يتحدث عن أخذ هذه الخلايا القابلة للبرمجة وتحميل الجينوم البشري كاملاً عليها إلى تلك الخلية. |
Bu tasarım araçlarının programlanabilir versiyonunu yapmak için Ulusal Bilim Vakfı'nın Katılımı Genişletme programı tarafından hibelendirildik ve umarım 3 yıl içinde, Web'e giren herkes kendi simülasyonunu ve eserini oluşturabilecek. | TED | المؤسسة الوطنية للعلوم وتوسيع نطاق المشاركة في برنامج الحوسبة حصلنا مؤخرا على منحة لتقديم نسخة من أدوات التصميم هذه القابلة للبرمجة , لذلك نأمل أنه في غضون ثلاث سنوات, سوف يكون أي شخص قادرا على الذهاب على الانترنت وخلق نماذج المحاكاة الخاصة بها وأعماله الفنية. |
Bu, güzel bayan Wolowitz programlanabilir El. | Open Subtitles | هذا يا سيدتي العزيزة (يد وولويتز القابلة للبرمجة) |
programlanabilir mantık kontrolcülerimiz saldırı altında. | Open Subtitles | -أجهزتنا المنطقيّة القابلة للبرمجة تحت هجوم . |
İsviçre, Almanya ve Britanya'nın makinelerle dünyayı değiştirmesi ve güç oluşturması gibi, CERN yeni aletler kullanarak dünyayı ve evreni değiştirecek. Aynı şekilde programlanabilir yaşam formları da dünyayı değiştirecek. Bilgisayar çipinizi programlayabildiğiniz gibi bir hücreyi programlayabilirseniz her şeyi yapabilirsiniz. | TED | هكذا كما فعلت سويسرا وألمانيا وبريطانيا الذين غيروا العالم بالآلات التي ترون مثلها في هذا المكان القوة التي تم إنشاؤها-- بنفس الطريقة التي تغير بها سيرن العالم الآن، باستخدام أدوات جديدة ومفهومنا للكون -- أشكال الحياة القابلة للبرمجة سوف تغير العالم أيضًا لأنه بمجرد تمكننا من برمجة الخلايا بنفس الطريقة التي تبرمج بها رقاقة الكمبيوتر الخاص بك، عندها يمكنك صنع أي شيء تقريبًا. |