Arka kapıdan birbirlerini koruyarak ikişer ikişer gelen dört lanet polis dışında. | Open Subtitles | المُتسكّعون الأربعة القادمون من المؤخّرةِ في المعيارِ بتشكيلة إثنان للتغطية |
Yıldızlardan gelen Siberler'den bahsediyorum gözünüzü bile kırpmıyorsunuz Bay Smith. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن رجال السايبر القادمون من الفضاء وانت لاترمش بعينك ، ايها السيد سميث. |
Vern, bunlar okyanusun öte kıyısından gelen dostlar. | Open Subtitles | فيرنون هؤلاء هم الفتيان القادمون من بريطانيا |
O dünyadan gelen insanlar bizim inşa ettiğimizi yok etmek istiyor. | Open Subtitles | الأشخاص القادمون من ذلك العالم يريدون تدمير ما بنيناه |
Stamford'dan gelen herkes hemen istifa etmemiş miydi? | Open Subtitles | ألم يكن جميع القادمون من " ستامفورد " أستقالوا فوراً ؟ |
Gettodan gelen insanları anımsattın bana. | Open Subtitles | و هذا ما يفعله القادمون من الجيتو |
Efendi Kim başkentten gelen budalaların elinde avucunda hiçbir şey bırakmamızı buyurdu. | Open Subtitles | السيد كيم أمر أنه يجب علينا جعل هؤلاء الناس القادمون من هانيانغ أن يدفعوا كثيراً قبل أن يرحلوا السيد كيم أمرنا بجعل القادمون من هانيانغ دفع الكثير قبل أن يرحلوا ؟ |
Siz Hindistan'dan gelen gençler olmalısınız. | Open Subtitles | "لا بد وأنكم القادمون من "الهند |
Aylarca hemşireleri ve doktorları kadın sünneti üzerine eğittim. Nerelerde uygulandığını anlattım. Afrika, Orta Doğu, Asya ve şimdi Avustralya, Londra ve Amerika. Çünkü bildiğiniz gibi çok kültürlü bir toplumda yaşıyoruz. O yerlerden gelen insanlar kendi kültürleriyle geliyorlar. Bazen bizim onaylamayacağımız kültürel alışkanlıkları olabiliyor. Ama bunları uygulamaya devam ediyorlar. | TED | قضيت شهورا أعلم الممرضات و الأطباء عن ما يمكن أن يعنيه الختان و أين كان يمارس. في أفريقيا و الشرق الأوسط و أسيا و الأن في أستراليا و لندن و أميركا لأننا كما نعرف جميعا نعيش في مجتمع متعدد الثقافات و الأشخاص القادمون من تلك الخلفيات يأتون محملين بثقافاتهم و أحيانا يكون لهم بعض الممارسات التي لا نتفق معهم فيها و لكنهم يواصلون ممارستها. |