"القبض عليهم" - Traduction Arabe en Turc

• Onları
• yakaladık
• yakalandı
• yakalanıp
• tutuklandı
• içeri
• yakalandılar
• Yakalanmamak
• yakalandığını
• tutuklanıyorlar

İzliyoruz. Kanıt olmadan kimseyi tutuklayamayız, o yüzden Onları izliyoruz.
نحن نراقبهم لأننا لا نستطيع إلقاء القبض عليهم دون دليل

Ama eli kanlı canileri yakaladık, dördünü de.
لكننا تمكنا من القبض عليهم الأربعه كلهم.

Ama failler yakalandı. Yaklaşık 400 bin dolarla beraber.
وعندما تم القبض عليهم إسترجعوا حوالي 400 ألف دولار

Gerçek, benim gibiler yakalanıp ölür.
الحقيقة هي ، والرجال مثلي يموت القبض عليهم.

Gazetecilerimden bazıları tutuklandı.
بعض الصحفين العاملين في الصحيفة ألقي القبض عليهم

Ben onu gerçekten içeri tıkmak istiyorum, kısa bir süre içi değil.
أحاول القبض عليهم فعلاً وليس لفترة قصيرة فقط

yakalandılar, itiraf ettiler, ölüm cezası aldılar.
تم القبض عليهم, واعترفوا وحكم عليهم بالاعدام

Yakalanmamak için öldürmeye hazırlar.
إنّهم على إستعداد لإرتكاب القتل لتجنّب القبض عليهم.

Her yıl balık ağlarına kaç tane deniz kızının yakalandığını biliyor musunuz?
الذين يتم القبض عليهم بواسطة شبكة صيد السمك سنويَّاً؟ " صفر "

Daha sonra serbest kaldıklarında zorunlu kontrollere gitmeyi unutmak gibi aptalca şeyler yapıyorlar ve tekrar tutuklanıyorlar.
ومن ثم يفعلون أشياء غبية بعد أن يطلق سراحهم، مثل نسيان تحقيقاتهم الإجبارية، فيلقى القبض عليهم مرة أخرى.

Yerel polis harekete geçmez, geçselerde yeterince delil yoktur, veya başka bir sebepten Onları yakalayamayız.
الشرطة المحلية لا تتصرف و اذا فعلو لا يوجد دليل كافي او لسبب ما لا نستطيع القبض عليهم

Saat 4:30'da otobüslere bomba yerleştirirlerken yakaladık.
القينا القبض عليهم الساعة 04: 30 وهم يضعون القنابل على الباصات

Bu harika ama biz bunların her birini yakaladık, sorguladık kesinlikle veritabanından daha çok şey biliyoruz.
حسنٌ، ذلك جيد ومدهش، ولكن نحن من إلقينا القبض عليهم وحققنا معهم، وبالتأكيد نعرفهم أفضل من أي قاعدة بيانات.

Ama esas kötü adamların hepsi yakalandı.
كُلّ الأشخاص الأخيار والأشرار تمّ القبض عليهم

Bu yüzden, onlar devlet düşmanlarıdır ve kan akışı için yakalanıp işlenecekler.
لذا , فهم أعداءٌ للدولة وسيتم القبض عليهم وإعدادهم للتزويد بالدماء

Bu nedenle, onlar devlet düşmanıdır ve kan akışı için yakalanıp işlenecekler.
لذا , فهم أعداءٌ للدولة وسيتم القبض عليهم وإعدادهم للتزويد بالدماء

İslami köktendincilere ve bölücü örgütlere milyonlarca dolar aktarmak suçuyla tutuklandı.
تم القبض عليهم بتهمة تمويل منظمات ارهابية اسلامية فى الشرق الاوسط و العالم

Bu saldırıda kaç drone operatörü tutuklandı?
وكم شخص من مشغلي الطائرة بدون طيار تم القبض عليهم ؟

Eğer öyle olursa hepsini yakalar ve içeri tıkarız
لو ذلك صحيح , إذآ علينا إنتظار قيامهم بذلك وإلقاء القبض عليهم جميعآ وهم متلبسين

- Şehri terk ederken yakalandılar.
تمّ إلقاء القبض عليهم و هم يهربون من المدينة

Yakalanmamak için yöntem değiştirmiş olmalılar.
لقد غيروا النمط لتجنب ان يلقى القبض عليهم

Hırsız Grimes ve Blake'in yakalandığını duyduğum ilk anda, sizinle buluşmak için acele ettim.
عندما سمعت فى بداية الامر ان سارقو الجثث " جريمز و بلايك " ِ تم القبض عليهم , اسرعت الى هنا لكى التقى بكم

Aylarca yolculuk yapıyorlar, çarpıyorlar, tutuklanıyorlar.
لقد أبحروا منذُ شهور، و تحطمت سفينتهُم و أُلقي القبض عليهم