| Werner Haase sığınakta, Kızıl Ordu tarafından tutuklandı. | Open Subtitles | ويرنر هاس ألقى القبض عليه في المخبأ، بواسطة الجيش الأحمر |
| Albert Speer 1945'te Flensburg'da tutuklandı. | Open Subtitles | ألبرت شبير ألقى القبض عليه في فلينزبيرغ، في 1945 |
| Werner Haase sığınakta, Kızıl Ordu tarafından tutuklandı. | Open Subtitles | ويرنر هاس ألقى القبض عليه في المخبأ، بواسطة الجيش الأحمر |
| MCU-FBI operasyonunda tutuklanmış eyaletler arasında çalıntı mal taşıyormuş. | Open Subtitles | تم القبض عليه في عملية قامت بها إف بي آي |
| Geçen yıl mayıs ayında, Pentagon'un ana girişine at pisliği attığı için tutuklanmış. | Open Subtitles | ألقي القبض عليه في مايو الماضي لتشوية المدخل الرئيسي للـ "بينتاغون" بروث الحصان |
| Ama sadece üzerinde çalıntı mal bulundurma suçundan, 2011 yılında tutuklanmış. | Open Subtitles | ومع ذلك ألقي القبض عليه في عام 2011 على تهمة حيازة مجرد الممتلكات المسروقة. |
| İlginç bir şekilde, katil hemen olaydan iki gün sonra yakalanmış. | Open Subtitles | المثير للدهشة، أن القاتل أُلقي القبض عليه في وقت قريب جداً، بعد يومين من الجريمة. |
| Komşusunun çocuğunun peşine takılarak başlamış ve ilkokul tuvaletinde yakalanmış. | Open Subtitles | بدأ بتعقب طفل أحد الجيران و تم القاء القبض عليه في حمام المدرسة الابتدائية |
| Albert Speer 1945'te Flensburg'da tutuklandı. | Open Subtitles | ألبرت شبير ألقى القبض عليه في فلينزبيرغ، في 1945 |
| 1986 yılında KGB tarafından tutuklandı ve 7 ay sonra da Sibirya'da bir toplama kampında öldü. | Open Subtitles | تم إلقاء القبض عليه في عام 1986 بواسطة المُخابرات السوفيتية ومات بعدها بسبعة أشهر في مُعسكر سيبيري |
| Ertesi gün tutuklandı. | Open Subtitles | و قد ألقي القبض عليه في اليوم التالي |
| Spain'e kaçtı ama Gibraltar'da bir arkadaşını ziyaret ederken yeniden tutuklandı. | Open Subtitles | بعد ذلك تم القبض عليه في ( جبرلتر) َ كان هناك لزيارة صديق |
| O sokakta tutuklandı.. | Open Subtitles | لقد تم القبض عليه في الشارع |
| Oğlu öldükten 6 ay sonra Mazatlan'da 13 yaşında bir çocuğa saldırmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | حوالي 6 أشهر بعد موت أبنه ألقي القبض عليه في مازاتلان لقيامه بالأعتداء على صبي يبلغ من العمر 13 عاما |
| Okul çapındaki ilaç baskınında, 12 Haziran 1987'de tutuklanmış. | Open Subtitles | ألقي القبض عليه في وبحوزته مخدرات في نطاق المدرسة ، في الـ 12 من "يونيو" عام 1987 |
| Jason Dooley. Ağustos ayında tutuklanmış. | Open Subtitles | جيسون دولي ألقي القبض عليه في اغسطس أب |
| Şehrin diğer yakasında tutuklanmış. | Open Subtitles | لقد تم القبض عليه في حدود المدينة |
| 84'te tutuklanmış. | Open Subtitles | ألقي القبض عليه في '84. |
| 12 yaşındayken, hırsızlık yaparken fıskiyeye takılarak düşmüş ve ilk kez orada yakalanmış... | Open Subtitles | تم القبض عليه في المرة الأولى عندما كسر الزجاج للخروج حيث تعثر وهو يحمل المسروقات بالخارج عند الباب carrying his stash |