Lordum, eski tanrilar agabeyinizi ve tüm Kuzeyli evlatlarimizi gözetsin. | Open Subtitles | سيديّ، أدعو الآلهة القديمة أن تعتني بأخيك وبكل أبناء الشمال |
Lordum, eski tanrilar agabeyinizi ve tüm Kuzeyli evlatlarimizi gözetsin. | Open Subtitles | سيديّ، أدعو الآلهة القديمة أن تعتني بأخيك وبكل أبناء الشمال.. |
Lordum, eski tanrılar kardeşinizi korusun. Ve bütün Kuzeyli oğullarımızı. | Open Subtitles | سيديّ، أدعو الآلهة القديمة أن تعتني بأخيك وبكل أبناء الشمال |
eski okulunun kız öğrencilere bilim anlatmamıza izin vermesi çok iyi oldu. | Open Subtitles | من اللطف من مدرستك القديمة أن يدعونا نجرب الكلام العلمي مع الطالبات |
eski ayrıcalıkların önemsizleştiğini bir an bile kabullenmeyeceğim. | TED | لن أتنازل للحظة عن فكرة أنه ليس على الامتيازات القديمة أن تتضاءل. |
eski alışkanlıklarımızın bizi ilerlemek için yaptıklarımızdan alıkoymasına izin veremeyiz. | TED | في الوقت نفسه، لانسمح للتعلق بالعادات القديمة أن يعيقنا عن المضي قدماً. |
eski Dinler hocası daha yaşlı olabilir mi acaba? | Open Subtitles | هل يمكن لدكتور الأديان القديمة أن يكون أكبر؟ |
Ama eski hesabımızın sağduyunu etkilemesine izin verme. | Open Subtitles | لكن لا يجب أن تسمح للأحقاد القديمة أن تغشي تقديرك للأمور. |
eski kitaplarda, bir savaşçının ateşler içerisinden yanan bir kılıç çekeceği yazar. | Open Subtitles | إنه مكتوب في الكتبِ القديمة أن هناك محارب سيرسم سيفاً مشتعل من النار |
Bu eski şeylere ihtiyacın yok odanı dolduruyorlar. | Open Subtitles | لا تحتاج الأشياء القديمة أن تتراكم في غرفتك |
Bu yüzden adamın eski dosyalarına bakıp 3'e kadar hastalarında yaptığı hataları bulun. | Open Subtitles | لذا أريدكم ان تبحثوا بجميع قضاياه القديمة أن تجدوا "إخفاقات" مع مرضى قدامى |
Kendi fikirleriymiş gibi buna inandırmak eski numaraydı. | Open Subtitles | هذه كانت الخدعة القديمة أن تجعلهم يعتقدون أن هذه فكرتهم هم |
En eski kayıtlar bize tohumların çekildiğini ve mısır unu ile acı biber karıştırılarak bir içecek yapıldığını anlatıyor, yani bir bardak rahatlatıcı sıcak kakao yerine acı, canlandırıcı ve köpüklü bir karışım. | TED | تروي لنا السجلات القديمة أن الحبوب كانت تُطحن وتُمزَج مع دقيق الذرة والفلفل الحار لصنع الشراب ليس كوبًا من الشوكولاتة الساخنة للاسترخاء، ولكن مزيجًا مرًا منشطًا مكسوًا بالرغوة. |
eski dadın bile duyacak nasılsa. | Open Subtitles | حتى تستطيع مربيتك القديمة أن تسمعك. |
Artık eski Gotham'ın mesajımızı sesli ve açık bir biçimde duymasının zamanı geldi! | Open Subtitles | حان الوقت لـ(غوثام) القديمة أن تسمع رسالتنا بصوت عالٍ وواضح. غادروا أو موتوا. |
Ama anlamalısın, genç Hobbit çok uzun zaman alıyor eski Entçe'de bir şeyler söylemek ve biz hiçbir şey söylemeyiz çok uzun zaman ayırmaya değmediği sürece. | Open Subtitles | لكن عليك أن تتفهم أيها الـ (هوبيت) الصغير تستغرق وقتا طويلا للـ (إنت) القديمة أن تقول شيئا |
Ama anlamalısın, genç Hobbit çok uzun zaman alıyor eski Entçe'de bir şeyler söylemek ve biz hiçbir şey söylemeyiz çok uzun zaman ayırmaya değmediği sürece. | Open Subtitles | لكن عليك أن تتفهم أيها الـ (هوبيت) الصغير تستغرق وقتا طويلا للـ (إنت) القديمة أن تقول شيئا |
Joy, eski sen'i istiyorum. | Open Subtitles | "جوي), أريد شخصيتك القديمة أن تعود, أنا "يين", أنت "يانغ) يين: |