eski Steinway piyanomuzu ve Havilland porselenlerimizi sattık. | Open Subtitles | لذلك كان علينا أن تتخلى عن ستاينواي البيانو القديم الخاص بي والخزفيات الصينية، |
Babanın eski yeşil kravatı ile şık giyinmiş olarak. | Open Subtitles | بَزّة على أحدث صيحة، برباط العنق الأخضر القديم الخاص بوالدك. |
Bir gün eski koltuğu size bırakıyordum ve evde sadece o vardı. | Open Subtitles | كان هناك يوم واحد كنت انزال المقعد المرتفع القديم الخاص بك، وليس هناك احد في شقتك إلا لها. |
Evet, Hyde, eski bölümünde, seni beyin nakilli. | Open Subtitles | نعم ، هايد ، والتقسيم القديم الخاص بك ، كنت المانحة الدماغ. |
Yani baban, insanların Rusya'dan kaçmasına yardım etmiş. | Open Subtitles | ذلك ساعد الرجل القديم الخاص بك الناس الهروب من روسيا. |
eski mikromuzun senden bir hediye olduğunu bilmelerinden emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على ان أخبرهم أن المايكرويف القديم الخاص بنا هو هدية منك لهم |
Dün oyun bahçesi, bugün eski evin. | Open Subtitles | الملعب أمس، البيت القديم الخاص بك اليوم. |
Büyükannenin eski tarif kitabını kullandım. | Open Subtitles | لقد استخدمت كتاب وصفات الطبخ القديم الخاص بجدتك |
Hiç tanışmadık ama bakirliğimi Normandy Isle'deki eski yerinizde kaybetmiştim. | Open Subtitles | , نحن لم نلتقي ابدا , لكن , اه انا خسرت عذريتي في المكان القديم الخاص بك . في جزيرة نورماندي |
eski arkadaşlarınla temasa geçmene izin yoktu. | Open Subtitles | انت لا يسمح لتكون على اتصال مع الناس القديم الخاص بك. |
Senin eski bağlantında sadece dört şerit trafiğe açıktı ama yeni bağlantınla artık on iki boş şeridin var gibi. | Open Subtitles | الآن، الـ"دي أس إل" القديم الخاص بك كان يحوي أربع ممرات للمرور، ولكن عرض النطاق الترددي الجديد يحوي 12 ممر. |
eski laboratuvarını sevmiştim. Ama bu daha bir başka. | Open Subtitles | أحببت المختبر القديم الخاص بك ، و لكن هذا شيء آخر |
eski kıyafetlerinle beraber eski hayatını da çıkarıp attın. | Open Subtitles | لقد تسليط الملابس القديم الخاص بك جنبا إلى جنب مع الحياة القديمة. |
Babanızın eski madeninde saklanıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أخفي ذلك المنجم القديم الخاص بوالدك |
Talep için babamın eski amirinin adını kullandım. | Open Subtitles | إستخدمت تصريح النقيب القديم الخاص بأبي من أجل طلبها |
En azından, eski dostun Brody etraftayken. | Open Subtitles | على الأقل، بينما صديقه القديم الخاص بك، برودي، هو حولها. |
eski asker arkadaşın için geçmiş araştırması olmayacak. | Open Subtitles | لا تحريات ل القديم الخاص بك جندي الأصدقاء. |
- Senin eski rehberinin yenilenmişi gibi... New York'da Bilmeniz Gerekenler. | Open Subtitles | انها استكمالا للدليل القديم الخاص بك "ماذا ينبغي أن أعرف في نيويورك" |
Burası eski mahallen değil mi? | Open Subtitles | ليس هذا هو الحي القديم الخاص بك؟ |
Tıpkı baban gibisin. | Open Subtitles | أنت تماما مثل الرجل القديم الخاص بك. |
O gerçekten senin baban mıydı? | Open Subtitles | كان حقا ... ... رجل القديم الخاص بك ؟ |