Bir yerde Somalili korsanların sıkıştırıldığını ve sonra buraya balıkçı kılığında geldiklerini okumuştum. | Open Subtitles | قرأتُ عندما امسكو القراصنةِ الصوماليينِ الكثير منهم إنتهى بهم الامر هنا كصيّادو سمك |
Bizi korsanlar'ın maçına götürmek isteyen bir adamla tanıştım. Ne dersin? | Open Subtitles | إجتمعتُ برجل عَرضَ أَخْذنا لرُؤية القراصنةِ يَلْعبونَ، ماذا تعتقد؟ |
Ancak bu korsanlar yağmalamadı, Bluebell'li insanların yeniden kendi ayakları üzerinde durmalarına yardım etmek için onlara yemek ve gıda malzemeleri verdiler. | Open Subtitles | لكن بدلاً مِنْ أنْ يقموا بالسْلبَ رَأى هؤلاء القراصنةِ الناس المكافحون في بلوبيل وأعطوهم الغذاءَ والإمدادات الازمة للوقوف على أقدامِهم من جديد |
Ama orada bazı korsanlar vardı. | Open Subtitles | لَكنَّه ْسلُ بَعْض القراصنةِ إلى هنا |