| ve fare oh orada bır korsan bızım ıcın ne ıse yarayabılır guclu sessız ve bu kez her hangı bır sorun olmayacakdır o neler bulmaktan soz edıyor | Open Subtitles | والفأر هذا هو القرصان الذي يمكننى العمل معه النوع الصامت القوي |
| Sizlere; hiç büyümeyen bir çocuk onu öldürmek isteyen bir korsan perilerin aylak aylak dolaştığı bir ada hakkında hikâye anlatacağım. | Open Subtitles | سوف أروي لكم قصة، عن الصبي الذي لن يكبر أبداً، وعن القرصان الذي تمنى أن يقتله، |
| Aynı korsan darağacından bir cadıyı kurtardı. | Open Subtitles | نفس القرصان الذي أنقذ الساحرة من المشنقة |
| Diğer korsanların internete bağlanmasına yardım eden korsanlar gibi. | Open Subtitles | مثل القرصان الذي يساعد القراصنة الأخرى الاتصال بالإنترنت. |
| Karasakal, Edward Teach. Tüm korsanların korktuğu korsan. | Open Subtitles | (ذو اللحية السوداء)، (إدوارد تيتش)، القرصان الذي تخشاه جميع القراصنة، |
| Haberlerini okuduğum korsan sen değil misin? | Open Subtitles | هل أنت القرصان الذي قرأت عنه أم لا؟ |
| Babası tarafından tacize uğramış gibi giyinen bir korsan. | Open Subtitles | القرصان الذي يلبس هكذا لديه مشاكل ابوية |
| Karasakal, Edward Teach. Tüm korsanların korktuğu korsan. | Open Subtitles | (ذو اللحية السوداء)، (إدوارد تيتش)، القرصان الذي تخشاه جميع القراصنة، |
| Onu öldüren korsan sensin! | Open Subtitles | أنتَ القرصان الذي قتلها |
| İşte benim hatırladığım korsan. | Open Subtitles | ها هو القرصان الذي أذكره |
| Amacına vurgu yapmak için meydanda astığı korsan Charles Vane'miş. | Open Subtitles | القرصان الذي شنقه في الساحة لكي يبرر وجهة نظره كان (تشارلز فاين) |
| O korsanların korktuğu korsan! | Open Subtitles | إنه القرصان الذي يخشاه الكل! |